TTB’NİN ÇAĞRISI İLE SAĞLIKTA ŞİDDET PROTESTO EDİLDİ

0 171
image_pdf

TTB’nin çağrısıyla birçok ilde sağlık emekçileri, hekime yönelik şiddeti protesto etti. Ankara’da hekimlere polis müdahale etti. Gözaltına alınan 4 kişi serbest bırakıldı.

Türk Tabipleri Birliğinin (TTB) 11 Ocak’tan başlayarak Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıl dönümü olan 17 Nisan’a kadar sürecek ve “Sağlıkta Şiddeti Önleme Günü” ilan edilen bu tarihte iş bırakma ile sona erecek olan eylem ve etkinliklerle ilgili İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Diyarbakır’da ortak açıklama yaptı. TTB’ye bağlı tüm odalarda eş zamanlı olarak yapılan açıklamaların ortak sloganı “Ya sağlıkta şiddet duracak ya da biz bozuk sağlık sistemini durduracağız” oldu. Yaşamın her anında şiddeti besleyen, neredeyse kutsayan bir iklim olduğunu ifade eden hekimler, “Sağlıktaki şiddet eğilimini inkar eden, ardından şiddetin mağduru hekimleri ve sağlık çalışanlarını suçlayan idareciler; olaylar yılda en az bir hekim ya da sağlık çalışanının ölümüne, yüzlercesinin yaralanmasına ve binlercesinin sözlü ya da fiili tacizine dönüşünce şekilsel ve kararlılık içermeyen adımlarla oyalama yoluna gittiler. Oy kaybederiz kaygısıyla her beklentilerinin anında ve talep ettikleri biçimde karşılanmasını isteyenlerin sırtını sıvazladılar” dedi.

  • ANKARA’DA “ŞİDDETE HAYIR” DİYEN HEKİMLERE POLİS MÜDAHALESİ

Ankara’da sağlık emekçilerinin “Sağlıkta şiddet son bulsun” diyerek yapmak istediği basın açıklamasına polis müdahale etti. Polisin sağlık emekçilerini hastaneye sokmadığı eylemde gözaltına alınan 4 kişi kısa süre sonra serbest bırakıldı.

TTB, Ankara Tabip Odası ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası 14 Mart Tıp Bayramı öncesinde “Hekimlik Yapmak İstiyoruz” etkinlikleri kapsamında basın açıklaması yapmak istedi. Ancak Dışkapı Hastanesi Acil Servis önünde yapılmak istenen basın açıklaması, “izin almadınız” gerekçesiyle engellendi. Hekimlerin hastaneye girmesine engel olan polis, kalkanlar iterek hekimleri zorla dışarı çıkardı. Gözaltına alınan Muhammet Alkış, Hüsnü Yıldırım, Rıza Özbek ve Veli Beysulen kısa bir süre sonra serbest bırakıldı.

  • ANTALYA’DA HEKİMLER: YA ŞİDDET DURACAK YA DA BOZUK SİSTEMİ DURDURACAĞIZ

Antalya Tabipler Birliği, “Ya sağlıkta şiddet duracak ya da biz bozuk sağlık sistemini durduracağız” diyerek Antalya Tabip Odasında basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını okuyan Antalya Tabipler Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin, “İktidar 15 yılı aşkındır ülkemizde adına Aile Hekimliği denilen sistemsizliğinin ülke gerçeklerine uygunluğunu, muhatapları ile birlikte bilimsel değerlendirme ihtiyacı bile duymamıştır. Ülkede sağlık sorunları her an yıkılabilecek, kağıttan kule yapma anlayışı ile çözülmez. Toplum sağlığının güçlendirilmesinin birinci ve vazgeçilmez koşulu birinci basamak sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesidir. Bu aynı zamanda ülke gelişmişliğinin önemli bir göstergesidir” diye konuştu.

Şiddeti öncelikle bir bütün olarak görüp sebeplerini ortadan kaldırmaya dönük adımların acilen atılması gerektiğini ifade eden Şahin, “Özendirici ve göstermelik değil, caydırıcı yasalar acilen çıkartılmalıdır” dedi.

  • ADANA TABİP ODASI: ŞİDDET HER ALANDA KOL GEZİYOR

Adana Tabip Odası, SES Adana Şubesi, Genel Sağlık-İş Adana Şubesi, Adana KESK Bileşenleri başkan ve üyeleri, Adana Tabip Odasının binasında basın açıklaması yaptı, “Öncelikle; birinci basamak sağlık sistemi güçlendirilmeli, sevk sistemi kurulmalı,  acil servislerde sadece acil hastalara hizmet verilmeli ve sağlıkta şiddet durdurulmalıdır!” dedi. Basın açıklamasını okuyan Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, şunları söyledi:

“Ülkemizde şiddet kol geziyor. Yaşamın her anında şiddeti besleyen, neredeyse kutsayan bir iklim var. Ülkeyi ve sağlık sistemini yönetenlerin, duygusal ve kırılgan zemini olup tüketim nesnesi haline getirilen sağlık hizmetindeki şiddete karşı hiçbir ciddi adımı olmadı. Sağlıktaki şiddet eğilimini önce inkâr eden, ardından şiddetin mağduru hekimleri ve sağlık çalışanlarını suçlayan idareciler; olaylar yılda en az bir hekim ya da sağlık çalışanının ölümüne, yüzlercesinin yaralanmasına ve binlercesinin sözlü ya da fiili tacizine dönüşünce şekilsel ve kararlılık içermeyen adımlarla oyalama yoluna gittiler. Sağlık hizmeti sunarken şiddete uğrayan, öldürülen, bıçaklanan, kafasında mermer kırılan, tekmelere maruz kalan, küfür ve hakaret edilen hekimlerin ve sağlık çalışanlarının arkasından timsah gözyaşları döktüler”

  • DİYARBAKIR’DA SAĞLIKÇILAR: SOMUT ADIMLARIN ATILMASI ZORUNLULUK

Diyarbakır Tabip Odası, Diyarbakır Diş Hekimleri Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Diyarbakır Şubesi ve Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Diyarbakır Şubesi sağlıkta yaşanan şiddet ile ilgili basın açıklaması düzenledi. Diyarbakır Tabip Odası binasında düzenlenen açıklamayı kurumlar adına DTO Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Şerif Demir okudu.

Acil servisleri savaş alanına çeviren, acil servis içerisinde cinayet işleyebilen, sağlık çalışanlarının yanı sıra sedyede yatan başka hastalarının da ölümüne yol açan bir cinayet ortamının sıradanlaştığını belirten Demir, “Ne bir Aile Sağlık Merkezinde ne de herhangi bir hastane ortamında sözel ya da fiili şiddete hiç kimsenin kalkışamayacağı, şiddete sıfır tolerans gösterileceğine dair caydırıcı, sonuç alıcı ve somut adımların atılması artık zorunluluktur” dedi.

  • “AİLE HEKİMLİĞİ UYGULAMASI İŞ GÜVENCESİNİ ORTADAN KALDIRDI”

Birinci basamak sağlık sisteminin Türkiye’de her dönem olduğu gibi bugün de popülist yaklaşımların kurbanı olduğunun altını çizen Demir, “2018 yılında kişi başına yapılmış olan ortalama 2030 liralık sağlık harcamasının sadece 88 lirası koruyucu sağlık hizmetleri için yapılmış, 1. basamak sağlık hizmetlerini kuvvetlendirmek adına yatırım yapılmamış, 1. basamak sağlık kurumları değersizleştirmiştir” dedi.

Büyük propaganda ile getirilen “Aile Hekimliği” uygulamasının hekimlerin gelirlerinde artış sağlamasıyla birlikte hekimlerin iş ve gelir güvencesinin ortadan kaldırdığını vurgulayan Demir şunları söyledi: “Binasından alt yapısına kadar şiddete de zemin hazırlayabilecek koşulların iyileştirilmesi için adım atılmadı. Birinci basamak ekibinin bir parçası olan sağlık personelini de güvencesiz hatta çoğu zaman taşeron şirketler üzerinden çalışmak zorunda bıraktı. Partilerin dönemsel çıkarlarına, siyasetçilerin günlük popülist yaklaşımlarına kurban edilmemesi, sağlık tüketimine değil de insanların koruyucu hekimlik esaslı sağlıklı bir yaşam sürmelerine odaklanması gereken 1. basamakta da şiddet ne yazık ki her geçen gün artıyor”

  • “ŞİDDET SONA ERENE KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ”

Bir kez daha sağlıkta şiddet sona erene adar mücadelelerini sürdüreceklerini vurgulayan Demir, “Her ayın 17’sinde yeniden çağrısını yapacağımız ve ‘Sağlıkta Şiddeti Önleme Günü’ olan 17 Nisan’da ‘Ya Sağlıkta Şiddet Duracak Ya Da Biz Bozuk Sağlık Sistemini Durduracağız’ söyleminin kararlılığıyla iş bırakma- görev eylemi gerçekleştireceğimizi bir kez daha duyurmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

image_pdf
Bunları da beğenebilirsin

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.