BAROLARDAN GEZİ DAVASI AÇIKLAMASI

0 229
image_pdf

28 Ocak’ta görülmeye devam edilecek Gezi Davası öncesi Barolardan açıklama geldi: “Kanıtları savunmadan saklanarak dinlenecek tanıklarla sağlanan, keyfiyete dayalı bir yargılama düzeni asla adil olmayacaktır. Savunma suç ile ilişkilendirilemez, özdeşleştirilemez. Çünkü savunma yoksa adalet de yoktur”

Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Bursa, Diyarbakır, İstanbul, İzmir, Mersin, Dersim, Urfa ve Van Baroları tarafından ortak yapılan açıklamada “FETÖ’cü emniyet güçleri, hakim ve savcılarına ‘kıymet vererek’ hazırlanmış bir iddianameye dayalı süren yargılamada, ‘adil bir yargılama’ yapılacağına dair ümitlerimiz giderek azalıyor.” denildi.

  • AVUKATLARIN SAVUNMA FAALİYETİNE SALDIRI

Açıklamada şu bölümler öne çıktı:

“-Daha önce mahkeme heyetinin apar topar değiştirilmesiyle doğal yargıçlık ilkesi terkedilmiş ve değişen heyetin uygulamalarıyla da adil yargılanma hakkı defaatle ihlal edilmişti. Bu kez de, mahkeme heyeti eşi benzeri görülmemiş bir uygulama ile (bizzat kendisi tarafından kamuoyuna açıklandığı üzere) akıl sağlığı tartışmalı bir tanığı, kanun hükümlerinin maksadını aşarak, sanık müdafilerinden kaçırarak, (savunma avukatları olmadan) dinlemiştir.

-Heyetin Silivri gibi yüksek güvenlikli bir tesiste iki tanığı dinlerken, Murat Papuç adlı tanığı “can güvenliği olmadığı” yönündeki beyanını kabul ederek dinlemesi, savunma avukatlarının da “can güvenliğini tehdit edebilecekler” arasında görüldüğünün en açık delilidir. Heyetin bu anlaşılmaz davranışı, savunmanın kriminalize edilmek istenmesi, yargılamadan dışlanması ve avukatların yargılama faaliyetindeki rolünün ortadan kaldırılması anlamına gelmektedir. Bu açıkça savunmaya yönelik bir saldırıdır.

-Avukatların yargı içerisinde güçsüzleştirilmeleri, görevlerini yerine getiremez hale getirilmeleri hele hele suç ile birlikte anılmaları, kamusal adaleti zedeler ve adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi sonucunu doğurur.  Bu sonuç da yurttaşların adalete olan güvenini ortadan kaldırır ve giderek mahkemeler tarafından verilen kararların meşruluğunu tartışmalı hale getirir.

  • ADİL YARGILANMA HERKES İÇİN HAK

-Muhalefet etmenin neredeyse her biçiminin suçla ilişkilendirilerek mahkum edilmek istenmesine karşı sanıkların adil yargılanma haklarının en büyük güvencesi olan avukatların kriminalize edilerek mahkeme salonlarında görevlerini yapamaz duruma getirilmeleri “silahların eşitliği” ilkesine de tamamen aykırıdır. Oysa ki, adil yargılanma herkes için haktır.

Bugün olduğu gibi, yarın da herkes için hak olmaya devam edecektir. Gezi Davasında yaşanmakta olan bu gerçeklikler karşısında, aşağıda imzası bulunan Barolar olarak vurgulamaktayız ki, ancak bağımsız mahkemeler tarafından etkin bir savunma hakkının kullanılması sonucunda adil yargılanma gerçekleşebilir. Aksi takdirde sonucu önceden belli, kanıtları savunmadan saklanarak dinlenecek tanıklarla sağlanan, keyfiyete dayalı bir yargılama düzeni asla adil olmayacaktır. Savunma suç ile ilişkilendirilemez, özdeşleştirilemez. Çünkü savunma yoksa adalet de yoktur.”

image_pdf
Bunları da beğenebilirsin

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.