Proletarya Partisi THKP-C Üyesi Necmettin Giritlioğlu
Onlar, ülkemiz yer altı-yerüstü zenginliklerinin emperyalizme peşkeş çekilmesine, İşçi sınıfı ve emekçi halkımızın açlığa, sefalete mahkum edilmesine ve ülkemizin “yeni-sömürgeci” esaret zincirine vurulmasına ve ulusal onurun hayasızca Amerikan postalları altında çiğnenmesine karşı bağımsız Türkiye ve özgür vatan için silahlı mücadele bayrağını yükseltenlerdir. Onlar, emperyalizme, oligarşiye ve faşizme karşı mücadelede bizlere yol gösteren birer kutup yıldızlarıdır. İşçi sınıfının (sendikal) mücadelesini devrimci hareketle buluşturan, proletarya partisi THKP-C‘nin kuruluş sürecinde yer alan kutup yıldızlarımızdan biride Necmettin Giritlioğlu’dur.
19 Mayıs 1946 yılında, Ankara’da doğan Necmettin Giritlioğlu, lise’den atıldıktan sonra bir süre Halkevleri’nde kurslara katılır. Birkaç tiyatro oyununda yer alır. Askerlik sonrası ise 1967 yılında Ereğli Demir Çelik’te işçi olarak işe başladığında, DİSK’e bağlı Türkiye Maden İşçileri Sendikasına üye oldu. Ereğli Demir Çelik İşletmeleri dönemi, Giritlioğlu’nun hayatında büyük bir değişime yol açtı. O dönem kaldığı bekar lojmanlarında, Mahir Çayan’ın arkadaşlarından Bingöl Erdumlu ile tanıştı. 1968 yılında, TİP Ereğli ilçe sekreteri ve Maden-İş Gençlik Kolları başkanı görevlerini üstlendi.
1969 yılında, tarihe Kanlı Pazar olarak geçen protesto eylemine katılan Giritlioğlu, o miting sırasında gericilerin saldırısında hafif bir şekilde yaralanır. Aynı yıl, Ereğli Demir Çelik’te grev başlamıştır. Fabrika da yetkili olan Türk-İş’in Genel Sekreteri Halil Tunç, bu grev için, Necmettin Giritlioğlu ve Bingöl Erdumlu’yu kast ederek “biz bu grevi iki puşt yüzünden yaptık” diyecektir. Grev boyunca özellikle Necmettin, birçok şekilde hedef gösterilir ve grev, Türk-İş’in patron ile anlaşması sonrası bitirilir. Bu hedef göstermelere ilişkin o günlerde Giritlioğlu “Protokolü imzalayacağız diye, on gündür oyalıyorlar. Bu tavır, işçinin tansiyonunu düşürmek için bir taktik. Bakalım devran ne gösterir. Herifler bizi bit pazarında yırtık ceket satar gibi sattılar” diye yazacaktır.
Giritlioğlu aynı yıl işinden atılır. Bu dönemde ise, Mahir Çayan ve arkadaşlarıyla tanışır. 1970 yılında, bir grup arkadaşı ile birlikte Zonguldak’ta Türk-Vietnam Dostluk Derneği’nin açtığı sergiyi basıp maden işçilerinin bildirilerini dağıtırlar. Gözaltına alınır, işkenceli sorgulardan sonra tutuklanır ve Mart ayında tahliye edilir. Sonrasında Ankara’ya geçerek, “Yalınayak İsmet” olarak bilinen İsmet Demir’in öncülüğünü yaptığı Yapı İşçileri Sendikasında çalışmaya başlar. TİP içerisindeki ayrışmada Mahir’lerden yana tutum alarak yeni bir yolda yürümektedir artık. Proletarya partisi THKP-C’nin kurucu kadrolarından biri ve üyesidir.
Aynı yıl içerisinde YİS’in Ankara Şube Başkanlığı’na getirilir. YİS bu süreçte hızlandırdığı örgütlenme çalışmalarıyla, İzmir Aliağa’daki rafineri inşaatında çalışan işçiler arasından önemli sayıda işçiyi bünyesine katarak, toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi alır ancak bu yetkisi iptal edilir. Yetki, Türk-İş bünyesinde faaliyet yürüten Yapı-İş’e verilir. YİS bu sefer de aynı inşaatta çalışan tank işçilerini örgütleyerek, onlar adına toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi elde eder. O dönemde Ankara şube başkanı olan Necmettin Giritlioğlu ise İzmir’e gelir ve kongre sonra YİS’in Genel Başkanı olur. Sendika, Aliağa’da grev kararı alır ve 22 Ağustos 1970 tarihinde grevi başlatır.
Aynı gün, aralarında Vladimir Putin’inde olduğu inşaata gelen Sovyet teknisyenler, işçilerin grev kararı aldıklarını söylemesi üzerine geri dönmeye karar verirler. Ancak bu sırada, fabrika önüne gelen aracın şoförü ve dönemin Minibüsçüler Derneği Başkanı olan Kazım Soyuncu içeri girmeye çalışır. Necmettin Giritlioğlu, aracı durdurmak için camdan içeri doğru uzandığında, azılı bir anti-komünist olan ve “Morisson Demirel”in silahlı beslemesi Kazım Soyuncu tarafından vurulur. Yere düşen Necmettin’in yanına ilk olarak Bingöl Erdumlu gelir. Necmettin’in son sözü ise, başlayan grev içindir; “yetki belgesi cebimde, onu al”
Emperyalizmin işbirlikçisi tekelci burjuvazi için Giritlioğlu, İşçi sınıfını öncüsü THKP-C ile buluşturandır. Ve bu nedenle emperyalizmin işbirlikçisi hakim sınıflar tarafından 22 Ağustos 1970’de katledildi. YİS genel başkanı Necmettin Giritlioğlu’nun katledilmesinin ardından, Yapı İşçileri Sendikası genel başkan vekilliğine Hüseyin Cevahir seçilir. Ömrünü ezilenlerin davasına adamış devrimci sendikacı ve THKP-C üyesi Giritlioğlu, İşçi sınıfı ve bayrağı ondan devralan yoldaşlarının omuzlarında toprağa verildi. Onlar geçmiş değil bugündür. Emperyalizmin ve oligarşinin korkusunu büyütecek, bağımsız Türkiye ve özgür vatan için sonuna kadar savaşacak, biz yoldaşları için yolumuzu aydınlatmaya devam eden birer kutup yıldızlarıdır.
Yaşasın THKP-C!
Ya özgür vatan ya ölüm!
Kurtuluşa kadar savaş!
Kaynak olarak Can Şafak röportajı ve Arif Mostarlı’nın yazılarından yararlanılmıştır.