Beyazıt ve Halepçe katliamlarının yıl dönümünde hayatını kaybedenler anıldı. 7 öğrencinin katledildiği İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde bir araya gelen 78’liler Girişimi ve üniversite öğrencileri, “Unutmadık, unutturmayacağız” mesajını verdi. Anmada, “Halepçe ve Beyazıt ‘ı unutmadık unutturmayacağız” yazılı pankartın ile “Halepçe “ dövizleri taşındı.
Katliamlarda yaşamını yitirenler için yapılan 1 dakikalık saygı duruşuyla başlayan anmada sık sık, “Beyazıt’ı unutma unutturma”, “Halepçe’yi unutma unutturma”, “Katillerden hesabı gençlik soracak” sloganları atıldı. Üniversite öğrencileri adına açıklamayı okuyan Meltem Güç, “Beyazıt katliamı üzerinden geçen 42 yıl içinde katliam bilerek ve isteyerek aydınlatılmamış, patlayıcıları temin ettiği ortaya çıkan Abdullah Çatlı hiçbir ceza almamıştır. Bugün bir kez daha buradan, kaybettiklerimizi unutmadığımızı ve katillerden hesabını soracağız” dedi.
- KÜRTLERE YÖNELİK SAVAŞ SUÇLARI VE İŞGALLER DEVAM EDİYOR
Güç, bugün aynı zamanda Halepçe Katliamı’nın yıl dönümü olduğunun da altını çizdi. Kürt halkına yönelik katliamların dünden bugüne ezilen halklara karşı işlenen savaş suçlarının tümünün özeti niteliğini taşıdığını vurgulayan Güç, Halepçe Katliamı’nın iktidarların tarih boyu direnen halklara dönük hiç bitmeyen kanlı saldırılarının en çarpıcı örneklerinden biri olduğunun altını çizdi. Suruç, Ankara, Amed katliamlarına işaret eden Güç, “1988 16 Mart’ının devamı niteliğinde coğrafyamızda başta Kürt halkı olmak üzere bütün halklara uygulanan savaş suçları, işgaller devam ediyor. Bugün bir kez daha katliamlarda hayatını kaybedenler için yumruklarımız havada unutmadığımızı ve affetmeyeceğiz” diye konuştu.
- AYNI DEVLET MEKANİZMASI DEVREDE
78’liler Girişimi’den Hüseyin Soylu ise, 16 Mart 1978 tarihinde tanık olduğu katliamı anlattı. Katliamı organize eden polis ve MİT ajanı Enver Altaylı‘nın bugün cezaevinde olduğunu belirten Soylu, “Bu zat aynı zamanda MHP’nin yayın organı olan Ortadoğu gazetesinin genel yayın yönetmeniydi. O gün yine üzerimize bombalarla sardıranlar arasında daha sonra Hrant Dink cinayetini organize ettiği ortaya çıkan eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay‘da vardı. Biz o zaman onlara ajan dediğimiz zaman devlet onların milliyetçi olduğunu söylüyordu. Oysa biz onların ne bok olduğunu dünde biliyorduk, bugün de biliyoruz” dedi.
Devletin bu ajanlar üzerine tüm ülkeyi hapishaneye çevirme politikasının bugün de sürdüğünü vurgulayan Soylu, “Onların virüsleri, onların baskıları bizi yıldırmadı ve yıldırmayacak” dedi.
Anma, 7 öğrencinin katledildi noktaya karanfiller bırakılmasıyla son buldu.