71 Politik- Askeri Devrimci Kopuş’u, Çayan, Gezmiş, Kaypakkaya…

0 304
image_pdf

71 devrimci atılımı içinden çıktığı tarihsel-toplumsal bağlamda kendini oluşturmuş. bu zemine eklenerek, ilk ideolojik-teorik gıdalarını edinerek o günün tarihsel denklemi içersinde praksis bir değiştirme eylemi sergilemişlerdir. Bu temelde; politik-pratik bir kopuş gerçekleştirmiştir.
Toplumsal devinim ve değişim talebi proleterya başta olmak üzere, bütün halk sınıflarının kendiliğinden bir kalkışmasıdır. Fakat, bu toplumsal değişim ve devinime yanıt üretecek politik askeri bir yapının olmayışı, varolanların ise; karşı-devrimin tolerasyonu ile mevcut olanla yetinme, toplumsal devinim ve değişim talebini düzen içinde tutma gayreti sonuçsuz kalmıştır. Mevcut durum, 71 devrimci önderlerinin statükoyu reddeden tutumu ile aşılmıştır ve 50 li yıllık statüko kırılmıştır.

Partimizin önderi Mahir Çayan, ASD başyazarlarına karşı giriştiği ideolojik-teorik hesaplaşmada anlının akıyla çıkmıştır. Bu temelde, mevcut olan ideolojik-teorik tahakküme karşı ilk adım atılmıştır. Kendini yeniden üretmenin ve varolanı aşmanın, devrimci kopuşu gerçekleştirmiştir. Bu ekleniş ve kopuş, praksis temelde diyalektik bir süreklilik kazanmıştır.
Diğer yandan, benzer bir devrimci yönelim farklı bir düzlemde; Deniz Ğezmiş ve İbrahim Kaypakkaya tarafından gerçekleştirilmiştir. Herbiri farklı yollardan devrimci bir maratona başlamış olsalar’da, bütün hepsinin ortak paydası, politik-askeri devrimci bir pratiktir. Teori denilen şey ise, bir dogma değil, 71 devrimci pratiğinin klavuzudur.

Bu temelde, her biri kendi içinden çıktıkları zeminin ve o zemindeki ideolojik-teorik kapasiteyi, bir üstünlük ve tahakküm etme argümanı olarak gören, ASD, PDA ve Avcıoğlu-Aybar tahakümüne karşı, devrimci teoriyi devrimci pratiğin bir klavuzu olarak yeniden üretmişler ve devrimci derlenişle politik iradelerini kurarak, THKP-C, THKO, TKP-ML olarak yeni jenerasyon devrimci kuşaklara izlenmesi gereken devrimci rotayı göstermişlerdir.  3 yıl gibi kısa bir zaman aralığı içinde ve pratik bir tempo ile bugün hareketimizde dahil olmak üzere, TDH’ nin üzerinde yükseldiği, tarihsel devrimci temeli atmışlardır. Ve bu tarihsel temel politik askeri planda, bir bütün olarak politik-pratik yönelimimiz’dir.

Ve hiç kimse, Mahir, Deniz ve İbrahim’in kendi tarihsel ve toplumsal balgamı içinde gerçekleştirdikleri, devrimci kopuşun, muhtevasını ve prestijini sarsamaz. Bu düzlemde Yeni jenerasyon devrimci kuşaklar, Çayan’ın, Gezmiş’in, Kaypakkaya’nın tarihsel kopuşunun devrimci muhtevasına dört elle sarılmalıdır. Sarılmışlardır’da, Rojava’da açığa çıkan doğu devriminin, Ortadoğu halkları açısından taşıdığı devrim potansiyelini, örgütlerine ve örgütlerinin ezberci yöneticilerine rağmen, beslendikleri kaynağın pratiğine uygun olarak, Deniz’in Mahir’in İbrahim’in tavrına denk düşen bir kopuşla, Kobane’ye akın etmişlerdir. Bu temel de, kendilerini doğu devriminin bir parçası olarak, cephede konumlandırmışlardır.

Bu pratik fiili kopuşu gerçekleştiren, Mart, Mayıs ve Haziran şehitleri kervanına katılan, her bir devrimcinin yaşam öykülerine ve yaş ortalamalarına bakalım; Alper, Suphi, Kader, Bedrettin,  Mahir ve onlarcası bu çıkışın anlamı nedir?

THD içinde statü sürdürmeye çalışan, karşı-devrimin şiddetinin tolerasyonunu, dozajını bilen, benliğinde ve ruhunda hisseden, küçük burjuva işletmelerinde hırsla kariyerini sürdürme çabası içinde olan, statü solcuları fırsatlarınızı tükettiniz. STK’ cı örgüt anlaşışınızın, hiçbir kıymeti harbiyesi kalmadı. Demokratik bir halk hareketi devrime bağlandığında bir anlam ifade eder. post-modern, yapısalcı ve devrimci pratiğe hizmet etmeyen teorileriniz, her geçen gün, şiddetlenen ve şiddetlenecek olan, devrim ve karşı devrim sarmalı içinde bir anlam taşımamaktadır. entelektüel ve akademik birikiminizi devrimin hizmetine sunun.

Artık, devrim ve karşı-devrim; şiddet temelinde şekilleniyor. Marksist litaretürde’ ki ifade ile evrim süreci kapandı. Aslında, Çayan yoldaşın ifadesi ile, evrim ve devrim dönemi olarak adlandırılan, kesin ayrım çizgileri, sömürge tipi faşizmin egemen olduğu ülkemizde, düşman tarafından, sınıf ve halk hareketinin ve öncülerinin devrimci şiddetinin ritmine paralel olarak, düşük yoğunluklu demokrasi konseptince ustaca işlenmektedir. Bu gerçek devrimci pratiğin soyutlanışıdır. Yeni jenerasyon devrimci kuşaklar için, 71 kopuşunu gerçekleştiren önderlerimiz, poster olmanın, nostalji olmanın ötesinde daha derin anlamlar ifade ediyor.

Diğer yandan, bu büyük bağlanış ve büyük dava anlamını taşıyor. İçinde Mahir’in, Alper’in, Bedrettin’in, Ortakkaya’nın can, kan ve alınteri ile yoğrulan ve bizden öncekilerin tercih ettiği gibi, seçtiğimiz yol, katledilme değil, zaferler elde etme ve uğruna mücadele ettiğimiz yolun bedelidir.

Artık, “her devrim kendi bedelini öder” sözü, Doğu devrimi kapsamında daha derin bir anlama sahiptir. Bu temelde, yaşasın Doğu halklarının devrimci birliği. Bu birlik; Gezmiş’in Filistin kimliği, Çayan’ın Elrom eylem’i, Kaypakkaya’nın dersim çıkışıdır, bu birlik; Alper’in, Bedrettin’in, Suphi’nin, Ortakkaya’nın Rojava’daki fiili enternasyonalist birliğidir. Bu birlik; Kürdistan ve Türkiye halklarının, meşru ve hukuki birliğidir. Bu birlik; Ortadoğu devriminin politik askeri birliğidir.

YAŞASIN ORTADOĞU DEVRİM CEPHESİ
EMPERYALİZME VE FAŞİZME KARŞI YAŞASIN DEVRİMCİ MÜCADELEMİZ

15-05-2016
THKP-C/MLSPB

https://thkp-c.com

 

image_pdf
Bunları da beğenebilirsin

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.