Bursa’da Karaağızlı köylüler, biyokütle enerji santrali yapımına karşı 36 gündür direniyor. Büyükorhan Belediyesi Başkanı Hasan Taş’ın köylünün fikrini hiçe saydığını ve şirket sahibi gibi davranarak santrali yapmakta ısrarcı olduğunu anlatan Karaağızlılar “Köyümüzü, toprağımızı koruyacağız. Sonuna kadar direneceğiz” dedi
Bursa’nın Büyükorhan ilçesine bağlı Karaağız Köyü yakınlarına biyokütle enerji santrali yapılması planlanıyor. Karaağızlılar, tarım arazisi olan ancak daha sonra imara açılan alana yapılması planlanan enerji santralini istemiyor. Santralin hem kendi sağlıklarına zarar vereceğini hem de geçimlerini sağladıkları tarım ve hayvancılığı bitireceğini söyleyen köylüler, 36 gündür santralin yapımına karşı direniyor.
İlk olarak santral inşaatı için malzeme getiren TIR’ların geçişini engellemek için köy yolunda nöbet tutmaya başlayan Karaağızlılar, tarlada hasat zamanı olmasına rağmen işlerinin bir kısmını bırakıp gece gündüz nöbete devam ediyor.
“Görüşümüzü almadılar, bizi oyaladılar”
Sendika.Org’un telefonla ulaştığı Karaağız Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Hayri Sönmez, enerji santralinin köylülerden gizli yapılmasına tepkili olduklarını belirterek, nöbetten önceki süreç hakkında şu bilgileri verdi:
Ben bizzat Büyükorhan Belediye Başkanımızla [Hasan Taş] 15-20 defa görüştüm. Dediler ki: “Biz halkı ikna etmeden, halkın görüşünü almadan bu santrali tabii ki yapmayız. Bize on gün müsaade edin, bir ay müsaade edin… Siz istemiyorsanız biz zaten yapmayacağız. Hükümetimiz hiç bir zaman için halkla karşı karşıya gelmek istemez. Halkın istemediğini tabii ki biz de kabul etmeyiz.” Ama bizi oyaladılar. Yapmak için de bütün kanunları çıkardılar gizlice.
Köyün 150-200 metre yakınına, tarım arazisinin içine santral yapılmaz. Bütün hayvan türleri var bizim burada. Dağ keçisi, geyik, her türlü canlı var. Hatta 300-400 metre yakınında SİT alanı var, şifalı su kaynakları var. Bunlar hiç araştırılmıyor, jet hızıyla izin veriliyor. Tepkimiz buna.
“Köye gelmeden ÇED raporu hazırladılar”
Enerji santralinin yapımına onay veren ÇED raporunu hazırlayanların, bu raporu köyü görmeye gelmeden, Bursa’da oturdukları yerden verdiklerini belirten Sönmez, santralin yapılacağı yerin tarım arazisi olduğunu ancak Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından imara açıldığını kaydetti.
Sönmez, enerji santralinin yapımına neden karşı olduklarını ise şöyle anlattı:
Vatandaşa hiç bilgi verilmedi, gizlice yapıldı. Bütün plan, proje gizlice hazırlandı. İnşaat aşamasına gelindikten sonra vatandaşı ikna etme yoluna gidildi. Vatandaşa sorulmadı. Biz bu iş insan sağlığına, çevreye, tarım arazilerine, hayvancılığa ne kadar zararlı biliyoruz.
Köydeki hayvancılık, yaşayan insan sayısı hiç göz önünde bulundurulmuyor. Köyde küçükbaş 10 bin hayvan var. 450 baş büyükbaş hayvan var. Bu hayvancılık devletin teşvikiyle yapılıyor, destek veriyor devletimiz ama bunlar hiç göz önünde bulundurulmuyor. Hem teşvik veriyor, tarıma hayvancılığa destekliyorsun ama öbür taraftan da bu hayvancılığı ve tarımı yok etmek için biyokütle enerji atık santrallerine izin veriyorsun.
“Tehdit edip, ‘bu santrali yapacağız’ diyorlar”
“Büyükorhan Belediye Başkanımız [Hasan Taş] sanki bir şirketin sahibiymiş gibi vatandaşın tepkisini hiçe sayarak ‘İlla ki bu santral buraya yapılacak’ diye her gün demeç veriyor gazetelere” diyen Sönmez, şöyle devam etti:
Her türlü tehditte bulunuyorlar. “İsteseniz de istemeseniz de biz bu santrali buraya yapacağız” diyorlar. “Zor da kullanacağız. Bursa’dan takviye kuvvet isteyeceğiz gerekirse. Bu inşaat malzemesini biz buraya indireceğiz” gibi şeyler söylüyor.
“Ölümüne mücadele edeceğiz”
Enerji santrali inşaatına karşı 36 gündür direndiklerini kaydeden Sönmez, sözlerinin devamında “Önce şirket yetkililerinin köye inşaat malzemesi taşıyacağını öğrendik. Sonra biz orada nöbet tutmaya başladık. Şirket yetkililerinin, TIR’ları Büyükorhan Orman İşletme depolarında sakladıklarını, üç dört gün beklettiklerini, sonra da halkın tepkisini görünce geri gittiğini öğrendik. Ama biz orada ölümüne mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Nöbete devam edeceklerini ve sonuna kadar direneceklerini belirten Sönmez şunları söyledi:
Biz üzülüyoruz devlet büyüklerimizden gelip şu ana kadar iktidardan, büyükşehir belediyesinden, valilikten birileri gelip halkı dinlemediği için. Niye halka sorulmadı? Biz tabii ki haklıyız. Köyümüzü, toprağımızı tabii ki koruyacağız.
“Çevre köylerden de desteğe geliyorlar”
36 gündür süren direnişe tüm köylülerin katılım gösterdiğini belirten Sönmez, “Hasat zamanı olmasına rağmen gündüz kadınlar, gece de tarladan gelen erkekler nöbet tutuyor. Gece gündüz nöbetleşe sürdürüyoruz. Akşamları 80-100 kişi gündüzleri de 150-300 kişi. İşimizi gücümüzü yarıda bırakıyoruz nöbete devam ediyoruz. Hafta sonu çevre köylerden de Bursa’dan da bize destek geliyor. Gelenlere gözleme ayran yapıp ikram ediyoruz. Hafta sonları haricinde de orada 150 kişiden az olamamak kaydıyla nöbet tutuyoruz” dedi.