Zirveye ilişkin bildirinin okunmasından önce ise Erdoğan ısrarla bildiride ateşkes ifadesinin olması gerektiğini vurguladı. Putin de bunun üzerine “Görüşme masasında teröristler ya da silahlı muhalifler olmadığına göre onlar adına bir karar veremeyiz” yanıtını verdi.
İran’ın başkenti Tahran’da İdlib’in kaderi için belirleyici olacağı belirtilen zirvenin başında söz alan ilk isim olan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani şu ifadeleri kullandı:
“Suriye’de terörizmle mücadele için bu buluşma ne geçmişte ne gelecekte kendi kararımızı kabul ettirmek üzerine olmamıştır. Suriye halkı dostumuzdur. Bölgedeki bazı ülkelerin terörizmle ilgili endişelerini anlıyoruz, ama bu endişeler için en iyi yönetmin Suriye hükümetiyle organize olmadan doğrudan müdahelenin krize neden olacağını biliyoruz.
RUHANİ: KANUNSUZCA SURİYE’DE BULUNAN ABD’DEN OLUMLU ADIM BEKLENEMEZ
Rejim örgütlerinin savaş yönteminin yanlış olduğunu düşünüyoruz. Kalıcı barış için terörizmle mücadele etmek gerekir. ABD ve siyonist rejiminin terörizm destekleyicileri, hengame yaratarak suçu değiştiremezler. Kanunsuzca Suriye’de bulunan ve tecavüze gerçekleştiren ABD hükümetinden olumlu ve yapıcı bir adım beklenemez. Suriye’de kalıcı barışla ulaşması için ciddi sorunlar yaratmaktadır.
‘SURİYE’NİN GELECEĞİ İÇİN HER TÜRLÜ ROL SURİYE’YE AİT’
Yüz binlerce Suriyeli’nin komşu ülkelerde bulunması olumsuz hava yaratır, derhal topraklarına dönmeleri için yardım edilmelidir. Suriye’nin geleceği için her türlü rol Suriye’ye aittir.
İdlib’te teröristlere karşı mücadele sivillere zarar vermemelidir ve yakıp, yıkıcı olmamalıdır. Yabancı askeri güçlerin topraklardan çıkması Suriye’nin geleceği açısından önemlidir. Libya’da dış güçlerin müdahalesi, geçmiş tecrübeler Suriye’nin geleceği açısından da önemlidir. Dünya özellikle bizim bölge dış müdahale, bazı hükümetlerin maceraperetliği yüzünden çok fazla insani kayba neden olmuştur. Yemen krizi ve dünyadaki benzer krizleri çizecektir. Bölgede ve dünyadaki kriz yaşayan ülkelerin geleceği ve barış sürecini belirleyemez.
Eski, acı ve tatlı deneyimleri göz önünde bulundurarak, önümüzde çok kısa olmayan bir yolumuz var. Suriye krizinde iş birliğimiz bölgedeki diğer krizlerin çözülmesi için rol oynayabilir.
‘SURİYE’DE GÜVENSİZLİĞİN SON BULMASI İÇİN ABD’NİN VARLIĞI SON BULMALI’
Suriye’de barışın gelmesi için, her müzakerede Suriye’de toprak bütünlüğüne saygı duyulmalıdır. Terörizm son bulana kadar özellikle İdlib’De terörle mücadele bulunmalıdır. Suriye’de güvensizliğin son bulması için ABD’nin varlığı son bulmalıdır. Suriye krizinin çözülmesi için Suriye’de barış için üç ülkenin iş birliğine saygı duyulmalıdır.”
PUTİN: İDLİB’DE PROVOKASYON HAZIRLIĞI VAR
Ruhani’nin ardından konuşan Rusya lideri Vladimir Putin de Suriye’de normalleşme sürecinde önemli bir yol alındığını belirten Putin bu ülkede terörist tehdidin ise başta İdlib’de olmak üzere devam ettiğini söyledi. Rus lider, İdlib’deki terörist grupların bir kimyasal saldırı tezgahlayarak provokasyon yapmaya hazırlandığını da kaydetti.
Rusya lideri ayrıca, Rus hava güçlerinin müdahalesinin yardımıyla Suriye’nin önemli bir bölümünün terörist gruplardan geri alınması ve Rusya, Türkiye ve İran’ın Astana süreci kapsamındaki çabaları sayesinde Suriyelilerin kendi kaderlerini bağımsız bir biçimde belirlemesi için gereken tüm koşulların sağlandığını vurguladı.
‘SURİYELİLERİN KENDİ ÜLKELERİNİN GELECEĞİNİ BELİRLEMEYE BAŞLAMASI İÇİN TÜM KOŞULLAR HAZIR’
Putin, “Suriyelilerin kendi ülkelerinin geleceğinin nasıl olacağını bağımsız bir biçimde belirlemeye başlaması için gereken tüm koşullar oluşturuldu” ifadelerini kullandı. Rus lider, Suriye’ye insani yardım çabalarının sistemli bir hale getirilip Suriyeli göçmenlerin kitlesel halde evlerine dönmesinin sağlanmasının yararlı olacağını da söyledi.
Putin sözlerini şöyle sürdürdü: “(Suriye’de) güvenlik güçleniyor, iş bulabilen sivillerin sayısı artıyor. Bununla ilişkili olarak Rusya’nın girişimi ile Suriyeli göçmenlerin ve ülke içinde yerinden edilenlerin evlerine dönebilmeleri içi uluslararası bir yardımlaşma yapılması planlanıyor. Bu girişim, İranlı ve Türk partnerlerimizden de destek görüyor.”
‘TERÖRİSTLERLE MÜCADELEDE İDLİB’DEKİ SİVİLLERİN DE HESABA KATILMASI LAZIM’
Rusya lideri, İdlib’deki duruma ilişkin olarak ise, “İdlib’de çok sayıda sivil var. Bu nedenle buradaki teröristlerle mücadelede bunun da hesaba katılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN: GERGİNLİĞİ AZALTMA BÖLGELERİ FARKLI BAHANELERLE TASFİYE EDİLDİ,
Astana kapsamında hayata geçirdiğimiz en kritik adım gerginliği azaltma bölgelerinin tesisidir. Ancak zamanla bunlar farklı bahanelerle tek tek tasfiye edildi. Bugün sadece İdlib kaldı. Her ne gerekçeyle olursa olsun İdlib’e yapılan ve yapılacak bir saldırı felaketle, katliamla ve çok büyük bir insani durumla sonuçlanacaktır.
Meseleyi Astana ruhuna uygun şekilde çözmeyi hedeflemeliyiz. Zira Astana’nın itibar ve güvenliğinin sınanacağı son fırsattır. Türkiye’nin İdlib konusundaki hassasiyesinin ve kararlılığının doğru anlaşılmasını sizlerden özellikle rica ediyorum. Astana garantörlerinin Suriye’de yeni bir şiddet dalgası ve insani kriz yaşanmayacağına dair kamuoyuna mesaj vermesi gerekmektedir.
ERDOĞAN: İDLİB’DE GÖÇ BAŞLADI, BİZİM SINIRLARA DOĞRU GELİYORLAR, ATEŞKES SAĞLANMALI
Erdoğan da ateşkes konusunda adım atılmasında büyük bir fayda olduğunu belirtip İdlib halkının korktuğunu söyledi.”İdlib’de göç ve iltica başladı” diyen Erdoğan, “Bizim sınırlara doğru geliyorlar, bir ateşkes sağlanmalı. Teröristlere karşı alınacak tedbirler birlikte alınmalı. İstihbarat güçlerimizin müşterek çalışması önem arz ediyor. Bu konuda süratle adım atılmalı, ateşkesin sağlanması çok çok önem arzediyor. (…) Burada bir ateşkes ilanı yapabilirsek zirvenin en önemli adımlarından biri bu olacak ve sivilleri ciddi manada huzurlu kılacak, rahatlatacak” ifadelerini kullandı.
‘ZİRVE BİLDİRİSİNDE ATEŞKES İFADESİ OLMALI; NUSRA, HTŞ VE DİĞERLERİNE SİLAHLARI BIRAKMA ÇAĞRISI YAPALIM’
Zirveye ilişkin bildirinin okunmasından önce ise Erdoğan ısrarla bildiride ateşkes ifadesinin olması gerektiğini vurguladı. Putin de bunun üzerine “Görüşme masasında teröristler ya da silahlı muhalifler olmadığına göre onlar adına bir karar veremeyiz” yanıtını verdi.