2011’den beri emperyalist saldırganlığın hedefindeki Beşar Esad liderliğindeki Baas yönetimi, emperyalistlerin=siyonistlerin ve Amerika/NATO mücahidi Erdoğan’ın sevk ve idaresindeki kullanışlı tekfircilerin, 27 Kasım’da Halep’te başlattıkları saldırı ile 8 Aralık’ta Suriye’nin başkenti Şam’ı ele geçirmeleri sonucu devrildi.
Amerika=”İsrail” ve Amerika/NATO mücahidi Erdoğan’ın planlaması ile Suriye’deki fiili yönetimin başına getirilen tekfirci HTŞ lideri Colani: “İsrail ile bir çatışmaya girmeyeceğiz, onunla savaşmayacağız. Suriye İsrail ile savaşa girmeyecek. En büyük tehditimiz Hizbullah, İran ve İran destekli milislerdir” diyen Colani’nin ilk icraatı, emperyalizme ve siyonizme karşı direnen Filistinli direniş gruplarının Suriye’deki kamplarını dağıtmak ve faaliyetlerine son vermek oldu.
13 Aralık’ta Tekfirci HTŞ, Yermuk kampında toplantı yaptığı Filistinli direniş grupları (FHKC, FDKC, İslami Cihad, Mücadele Cephesi, FHKC-Genel Komutanlık ve El-Saiqa) “silahları bırakın, askeri kampları kapatın ve askeri kanatları dağıtın” talimatı verdi.
Toplantıda Hamas ve Fetih yoktu.
15 Aralık’ta Siyonist projenin kullanışlı örgütü HTŞ, Sınırın (Lübnan) ötesine kadar FHKC savaşçılarına saldırılarını sürdürdü. Suriye-Lübnan sınırındaki Kusaya kasabasında yer alan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi merkezine girmeye çalıştı. FHKC ile tekfirci terör örgütü HTŞ arasında çatışma çıktı. 2 tekfirci HTŞ üyesi esir alındı.
FHKC-Genel Komutanlık ile tekfirci katil sürüleri arasında da çatışmalar yaşandı. Orta ve hafif silahların kullanıldığı çatışmaların bir kısmı Lübnan sınırı içerisindeydi. FHKC-GK ile tekfirci HTŞ sürüleri arasındaki çatışmalara Lübnan Ordusu müdahale etti.
Emperyalistlerin ve Siyonistlerin maşası tekfirci HTŞ ve SMO, Halid Meşal’in “Suriye devrimine” verdiği desteğe ragmen Hamas’ın Suriye’deki ofislerine saldırdılar, ekipman ve silahlarına el koyarak Suriye’deki faliyetlerine son verdiler.
Böylece, “Zalim, Despot ve Diktatör Esad” zamanında Suriye’de ofisleri olan, askeri kampları olan ve her türlü faaliyet yürüten Suriye’deki tüm Filistinli direniş grupları, birilerinin adına “Suriye devrimi” dedikleri karşı devrimle tasfiye edilmiş oldu.
-“Halid Meşal’in planı nasıl ters tepti?
Tahrir el-Şam, Hamas ve İslami Cihad’a kapıyı gösterdi
2013 yılında Halid Meşal, diğer bazı Hamas liderleriyle birlikte ve Katar’ın desteğiyle Beşşar Esad hükümetine karşı savaşmak üzere “Ahfad el-Rasul Tugayı” adı altında Suriye’ye güç gönderdiğinde ise iki üst düzey Hamas yetkilisi Yahya Sinvar ve Muhammed Deyf buna karşı çıkmıştı.
Hamas hareketinin bazı liderleri, özellikle Halid Meşal ile Beşşar Esad ve hükümeti arasındaki ilişki her zaman karmaşık ve gergin olmuştur. Halid Meşal, tüm bu yıllar boyunca Beşşar Esad’ın politikalarına ve hükümetine karşı çıkan bir muhalif olarak bilinmiş ve Suriye hükümetine karşı çıkan grupları desteklemiştir. Bu gergin pozisyon özellikle 2011 yılında Suriye’de iç protestoların başlamasından sonra yoğunlaşmıştır.
2011 yılında Hamas, Beşşar Esad hükümeti karşıtı muhalefete desteğini resmen ilan etmişti. Bu kararın ardından hareketin Suriye’deki ofisleri 2012 yılında kapatılmıştır. Aynı yıl Halid Meşal, bir tören sırasında Suriye muhalefetinin bayrağını eline alıp sallamış ve onlara açık desteğini ilan etmişti. Bu eylem, Hamas’ın Beşşar Esad yönetiminden siyasi ve ideolojik kopuşunun simgesiydi.
2013 yılında Halid Meşal, diğer bazı Hamas liderleriyle birlikte ve Katar’ın desteğiyle Beşşar Esad hükümetine karşı savaşmak üzere “Ahfad el-Rasul Tugayı” adı altında Suriye’ye güç gönderdiğinde ise, iki üst düzey Hamas yetkilisi Yahya Sinvar ve Muhammed Deyf buna karşı çıkmıştı. Şehit Yahya Sinvar bir video kaydında açıkça şöyle diyordu: “Suriye, İran ve Hizbullah’a karşı savaşmak isteyen herkese karşıyım ve düşmana yönelttiğim silahımı geri çekmeyeceğim!”
Öte yandan Beşşar Esad hükümetinin düşmesinden sonra Halid Meşal, bir Katar kanalına verdiği röportajda bu olayı tebrik etti ve Beşşar Esad yönetiminin muhalefetini bir kez daha destekledi. Tahrir el-Şam’ın lideri Ebu Muhammed el-Culani’ye hitap ettiği bir mesajda da, “Filistin direniş ofislerinin işlerine karışmama ve bağımsızlıklarının korunması” çağrısında bulundu. Ancak bu talebe ve Meşal’in muhalefete verdiği desteğe rağmen, tekfirci gruplar Suriye’deki Hamas ve İslami Cihad ofislerine saldırdılar, bu ofislerin ekipman ve silahlarına el koyarak direniş hareketleriyle bağlantılı eğitim kamplarını kapattılar. Bu gruplar Suriye’nin yeni yönetiminde Filistin direniş faaliyetlerine yer olmayacağını da duyurdular.
Halid Meşal, muhalefeti desteklemenin ve Esad hükümetini devirmeye çalışmanın Hamas’ın Suriye’deki konumunu güçlendireceğini düşünüyordu. Ancak pratikte, Tahrir el-Şam, Suriye’deki Hamas ve İslami Cihad ofislerini kapattı ve arzuladıkları hükümet yapısında bu hareketlere yer olmadığını duyurdu. Halid Meşal’in dost ve düşmanını doğru bir şekilde belirlemedeki stratejik hataları, yanlış varsayımları ve gerçekçi olmayan kararları, Suriye’deki Filistin direniş hareketine ağır bedeller yükledi. Halid Meşal, daha önce desteklediği grupların Hamas ve İslami Cihad ofislerini kapatmasıyla yeni gerçekliğin sert tokadını yemiş oldu. Bu durumun onun direniş hareketinin gerçek dostlarını tanımasına yol açtığını umuyoruz.”