Ahmet Atakan ölümünün 5. yıldönümünde mezarı başında anıldı

0 570
image_pdf

Haziran İsyanı’nda direnişin aylar boyu sürdüğü Armutlu barikatlarının simge isimlerinden Ahmet Atakan, katledilişinin beşinci yıldönümünde Antakya’daki mezarı başında anıldı

Haziran İsyanı’nın devamında sokak eylemlerinin Eylül ayına kadar sürdüğü Antakya’da, 9 Eylül’ü 10 Eylül’e bağlayan gece ODTÜ direnişine destek eyleminde polisin saldırısı sonucu hayatını kaybeden Ahmet Atakan, ölümünün 5. yılında mezarı başında anıldı.

Atakan’ın ailesinin çağrısıyla yapılan anmaya Haziran İsyanı sırasında hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz ve Abdullah Cömert’in ailesi, Ahmet’in yoldaşları, demokratik kitle örgütleri ve HDP Milletvekili Tülay Hatimoğulları katıldı.

Saygı duruşuyla başlayan anmada söz alan Zafer Atakan, kardeşi Ahmet Atakan’ın katledilmesinden sonra ülkede katledilen bütün gençlerin acısını yaşadıklarını dile getirerek, “Bu ülkeye eşitliği, özgürlüğü, kardeşliği getirene kadar mücadele edeceğiz” dedi.

Ahmet Atakan’ın annesi Emsal Atakan ise beş yıldır oğlunun katillerinin bulunmadığını ve adalet arayışlarını sürdürdüklerini söyledi.

Hayallerini satmayan çocuklar

Ahmet Atakan, Haziran İsyanı ile başlayan sokak hareketliliğinin Eylül ayına kadar sürdüğü Antakya’da, ODTÜ’deki yol inşaatına karşı patlak veren direnişe destek amacıyla düzenlenen eylemde polis saldırısı sonucu yaşamını yitirdi.

Eylül ayında ODTÜ ormanının katledildiği yol inşaatına karşı ODTÜ’lüler direnişe geçmiş günler ve haftalar boyunca süren bir direniş sergileniyor ve bu direnişe tüm Türkiye’de destek eylemleri yapılıyordu. Haziran İsyanı’nın simge adreslerinden Antakya’nın Armutlu Mahallesi’nde de halk 9 Eylül akşamı sokağa çıktı ve saatlerce süren direniş şiddetli bir polis saldırısıyla karşı karşıya kaldı.

9 Eylül’ü 10 Eylül’e bağlayan gece Ahmet Atakan yaralı biçimde sokakta görüldüğünde gece saat 1 sularıydı.

Ahmet’in durumu oldukça ciddiydi. Saat 2’de Ahmet’in kalbi durdu ve kalp masajı ile tekrar hayata döndürüldü. Gece saat 2.30’da Ahmet’in hayatını kaybettiği açıklandı.

Düşme mi, vurulma mı?

Görgü tanıkları Ahmet’in yoldayken polisin attığı gaz fişekleri ile vurulup düştüğünü söyledi. Öte yandan ilerleyen günlerde polis, Ahmet’in vurulduğu noktadaki bir apartmanın çatısından bir kişinin hareketsiz halde düşüş anını gösteren bir video kaydı yayımladı.

Polis Ahmet’in çatıdan düşerek öldüğünü, Emniyet’in sorumlu olmadığını söyledi. Ancak ilk otopsiyi yapan Dr. Selim Matkap, “Atakan’ın vücudunda yüksek bir binanın üzerinden düştüğünü ispatlayan bir bulguya rastlamadık. En önemli iki bulgu var: Birisi akciğerlerde kanama, diğer kafa travması” diye konuştu.

Ahmet polisin şiddetli saldırısı sırasında yaşamını yitirmişti ancak tam olarak nasıl gerçekleştiği konusunda tartışmanın sonu gelmeyecek, yargı sürecinde diğer Gezi davalarında olduğu gibi devlet saldırganları açığa çıkarmak ya da cezalandırmak konusunda niyetsizliğini gizlemeyecekti.

“Sorumlular polisim kahramandır diyenlerdir”

Ahmet Atakan’ın babası Ali Atakan, “Bu çocukları ben büyüttüm. Onları feda etmek için mi büyüttüm? Utansınlar. Sorumlular ‘benim polisim kahramandır’ diyenlerdir” diyerek, “Polisimiz kahramanlık destanı yazdı” diyen Tayyip Erdoğan’ı işaret etmişti.

Ahmet’in katledildiği haberi pek çok kentte sokak eylemleriyle protesto edildi. İstanbul ve Ankara’da günlere yayılan çatışmalar yaşandı. Eskişehir’de İstanbul-Ankara tren yolu eylemciler tarafından kapatıldı. Ahmet’in arkadaşları Antakya’da da saatlerce polis saldırısına karşı direndi.

Tayyip Erdoğan Ahmet’in katledilmesinden iki gün sonra 12 Eylül’de TÜMSİAD Uluslararası Kobi Şurası ve TÜMEXPO Genel Ticaret Fuarı’nda olaylara ilişkin bir konuşma yaptı. Erdoğan, “Ülkemizin refahını huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Bu ülkenin güvenlik güçleri gerekli müdahaleyi yapar kusura bakmayın. Bugün demokrasiye sahip çıkan millet var. O bayat senaryonun başarılı olma imkanı yoktur. 27 Mayıs’ın izlerini sildik. 11 yıl içinde çok büyük reformlar yaptık” dedi.

Kanlı fişek

Erdoğan’ın açıklamasından bir gün sonra Ahmet’in vurulduğu yerde kanlı bir fişek bulundu. Polis, Ahmet’in çatıdan düştüğünü kendileriyle alakalı bir durum olmadığı konusunda ısrar etmeye devam ediyordu. Polis kamerasındaki videolar daha sonra incelendiğinde ise akrep tarafından Ahmet’in bulunduğu noktaya birden fazla gaz bombası atıldığı görülüyordu.

“Arkanda halkın olunca korkmuyorsun”

Ahmet Atakan direniş sürerken Antakya’da çekilen Direnen Sevgi belgesel filmine bir söyleşi vermişti. Ahmet “Barikatlarda biber gazından korunmaya çalışılırken, bir bakıyorsun, yukarıdan ceket atılıyor. Acayip bir şey… İnsanın tüyleri diken diken oluyor ve sen onu gördüğünde aşırı bir şekilde motive oluyorsun, halkın arkanda olduğu sürece, o dayanışmayı gördüğün sürece korkmuyorsun. Abdullah’ı kaybettik öfkemiz bin kat arttı, Ali İsmail’i kaybettik direncimiz bin kat arttı. Herkes bunu bilsin Antakya bundan sonra uyumaz” diyordu.

Ahmet Atakan mücadelenin en önünde direniyordu. Bir gece kişisel Facebook hesabından “Gecenin bu saatinde Ali’yi, ailesini; Abdullah’ı, ailesini düşünüyorsun. Çünkü yüreğim yanıyor. Karşı gelemiyorum; fitnecinin, fesatçının karşısında dimdik duruyorum. Çünkü benim vicdanım şeref dolu, yüreğim delikanlı! Utanması gereken sahip çıkmayanlardır” yazmıştı.

Antakya Ahmet’i unutmuyor

Ölümünün ardından Ahmet’in dostları onun Armutlu’ya kütüphane kurma hayalini geçekleştirmek için kolları sıvadı ve 5 yıldır Armutlu’yu kitapla buluşturan, yaz okulları ve etüt programlarıyla yüzlerce çocuğa kapılarını açan Halkevleri Ahmet Atakan Kütüphanesi kuruldu.

Ayrıca her yaz Halkevleri ve Ali İsmail Korkmaz Vakfı’nın ortak organizasyonuyla Güneyin Üç Fidanı Futbol Turnuvası düzenleniyor.

 

image_pdf
Bunları da beğenebilirsin

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.