TALİP KARASANSAR – HAZİRAN’DA ÖLMEK ZOR
Talip Karasansar, 5 Haziran 2012 gecesi, haziran Şehitleri anısına gerçekleştireceği, bir devrimci eylem içinde ölümsüzleşti. Artık Talip, devrim tarihimiz ve mücadelemiz içinde, en önemli, lekesiz değerlerimiz olan şehitlerimizin yanında yerini almıştır. Koca bir devrim tarihi ve mücadelesi içinde, Talip yoldaşın yaşamı ve mücadelesi, hiç şüphesiz küçük bir adacık gibidir. Ancak bu küçük adacık, devrimin kendisi değil, ama onun özeti gibidir. Devrim, irili ufaklı mücadele halkalarının birbirine bağlandığı büyük bir toplumsal eylemdir; şehitlerimiz, bu toplumsal eylemin öncüsüdür, tüm süreçleri birbirine bağlar, kızıl bir çizgi gibi halkların mücadelesini aydınlatır, yol gösterir.
Talip Karasansar, 5 Haziran gecesi, bir devrimci eylem içinde ölümsüzleşti. Artık Talip, devrim tarihimiz ve mücadelemiz içinde, en önemli, lekesiz değerlerimiz olan şehitlerimizin yanında yerini almıştır. Koca bir devrim tarihi ve mücadelesi içinde, Talip yoldaşın yaşamı ve mücadelesi, hiç şüphesiz küçük bir adacık gibidir. Ancak bu küçük adacık, devrimin kendisi değil, ama onun özeti gibidir. Devrim, irili ufaklı mücadele halkalarının birbirine bağlandığı büyük bir toplumsal eylemdir; şehitlerimiz, bu toplumsal eylemin öncüsüdür, tüm süreçleri birbirine bağlar, kızıl bir çizgi gibi halkların mücadelesini aydınlatır, yol gösterir.
Yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Talip, aile çevresinin demokrat kimliğinden ilk politik gıdasını aldı. Lise yıllarında yeni bir düzleme sıçradı ve devrimci düşünce ile tanıştı, devrimcileşti ve örgütlü çalışma içinde yer aldı. Devrimci mücadele onun için bilinçli bir tercihti; devrimci mücadeleye başladığı, bu yönde ilk adım attığından 5 Haziran gecesi ölümsüzleştiği ana kadar, elbette kimi zaman ileri kimi zaman geri adımlar içinde devrimci yaşamı inşa etti, bu, doğal ve anlaşılır bir durumdur. Ama tüm devrimci yaşamında devrimci ve Parti-Cephe’li olma kimliğine sahip çıktı, devrimci yaşadı, devrimci ölümsüzleşti.
Talip Yoldaş şehit düştüğünde, sadece THKP-C/MLSPB safları değil, onu tanıyan sol ve devrimci çevreler de şaşkınlık ve kafa karışıklığı yaşadı. Bunun nedeni Talip’in devrimci bir eylemde ölümsüzleşmesi değildi; Talip’i tanıyan her insan bilir ki o tam da böyle ölümsüzleşmeyi hak eden biriydi. Tersi, örneğin bir hastalık gibi doğal ölümler, Talip’i tanıyan her insanın onunla birlikte düşünemediği bir şeydi. Kafa karışıklığın asıl nedeni, daha çok politik kimliğinin çok bilinmemesidir. Talip’in devrimcileşme süreci aynı zamanda Talip’in Parti-Cephe’lileşme sürecidir.
O, ilk devrimci adımı ve çalışmaları ÖDP çevresinde attı; sol ve devrimci çevreler de önemli ölçüde böyle tanımaktadır. Ancak o, ülke ve dünya devrimin sorunlarına kafa yorandı; bu temelde devrimci sosyalizmle tanıştı. Bu aynı zamanda bilinçli bir tercihti; sadece devrimci sosyalizm değil, genel olarak sol ve devrimci hareketin geriye düştüğü bir süreçte, sadece devrimin ana sorunlarını değil, bunu aşmak için stratejik ve dönemsel politikaların önem kazandığı bir süreçte, tüm bunlar üzerinden devrimci sosyalizmi benimsedi, onun örgütlü bir parçası oldu.
Talip, sol ve devrimci hareketi etkileyen liberal ve sağ rüzgarlara olduğu gibi, dogmatik sol anlayışlara da kapalıydı. Cesurdu, devrim için bir şeyler yapmaya inandı. Devrimci sosyalizmle önce ideolojik, bunun devamı olarak örgütsel ve politik bütünleşme, hatta giderek kültürel bütünleşme sürecini adımlaması bu temelde olmuştur. Talip Yoldaş böylesi bir süreç ve samimi devrimci çabanın sonucu, THKP-C/MLSPB saflarında yer aldı; 5 Haziran 2012 günü devrimci bir eylem içinde ölümsüzleşti.
Talip, devrimci teoriye ilgi duyan, fedakar, inisiyatifli, cesur bir savaşçıydı. Görev adamıydı, “her göreve hazırım” diyen, yoldaşlarını kendinden çok düşünen, yaşamın içinde olan, emeğiyle kendi yaşamını sürdüren ve aynı zamanda ailesinin geçimine katkı sunan yoldaşımızdı. Yoksul bir yaşamı vardı; günlük yaşamın içinde bazen bundan etkilenirdi. Ama hiç buna teslim olmadı, “aşım, işim, ailem” demedi, hep devrim ve partinin çıkarlarını önde tuttu. Kaderini devrimc ve sosyalizme bağladı; yoldaşlarıyla ekmeği de, yoksulluğu da bölüştü. Hiç şüphesiz, örgütlü yaşam içinde eksik ve aşması gerekli yanları da vardı. Talip Yoldaş, bunları da örgütlü yaşam içinde yoldaşlarıyla en açık paylaşan, bu yönde çaba gösteren, bu açıdan da mücadele eden yoldaşımızdı.
TALİP’İN YOLU PARTİ-CEPHE YOLUDUR.!
KURTULUŞA KADAR SAVAŞ
THKP-C/MLSPB