Abdülmelik El Husi: Arap ve Müslüman ülkelerin tavrı utanç verici
Yemen lideri Abdülmelik El Husi, perşembe günü konuşma yaptı. “Şehitler Günü” münasebetiyle yaptığı konuşmada, siyonist varlığın Filistin-Lübnan’a yönelik saldırılarıyla ilgili son gelişmelerin yanı sıra bölgesel ve uluslararası meselelere de değindi.
Amerikan emperyalizmine meydan okuyan Yemen lideri Abdülmelik El Husi, “Birkaçı hariç, bazı Arap ve Müslüman ülkeleri, Filistin ve Lübnan halklarına karşı işlenen korkunç siyonist suçlara rağmen düşmanla ilişkilerini katlayarak arttırdı. Bu utanç vericidir” vurgusu yapan Abdülmelik El Husi’nin konuşması şöyle:
“-ARAP VE MÜSLÜMAN ÜLKELERİN TAVRI UTANÇ VERİCİ
– “İsrail” ve Amerika’nın Filistin ve Lübnan halklarına karşı 405 gündür süren saldırganlığı ve caniliği, Arapların ve birkaçı hariç Müslüman ülkelerin başarısızlığı ile sonuçlandı. Çoğu Arap ve İslam ülkesinin tutumu, düşman İsrail’i suçlarına devam etmesi için büyük ölçüde cesaretlendirdi.
– Araplar ve Müslümanlar, dini, insani, ahlaki ve milli sorumlulukları ve tüm mülahazalar çerçevesinde kendileri için zorunlu olan asgari pozisyonu almadı. Birkaçı hariç Arap ve İslami rejimler, “İsrailli” düşmana ticari sevkiyatlar, gıda maddeleri ve diğer mallar göndererek düşmanla ilişkilerini katlayarak arttırdı. Bu utanç verici.
– Düşman İsrail’in Gazze ve Lübnan’da işlediği korkunç suçlar, sessiz kalan ve tavır almak için harekete geçmeyen tüm dünya ülkeleri için bir utanç kaynağıdır.
– ABD suç ortağı olduğu için çoğu ülke sessiz kalmakta ve düşmanı cesaretlendiren siyasi ve ekonomik boykot gibi basit adımları bile atmamaktadır.
– Bazı Arap ve İslam ülkelerinin “Arap-İslam Zirvesi” adı altında gerçekleştirdikleri resmi eylemin sonuçları çok talihsizdir. Araplar ve Müslümanlar adına düzenlenen ve birçok liderin katıldığı bu zirvenin sonuçları üzücüdür. Bu zirvenin sonuç bildirisinde Yemen’in Kızıldeniz’deki saldırı operasyonlarının kınanması kararını kınıyoruz.
– ABD, Arap ulusunun kendisine teslim olmasını, kendisini engelleyecek hiçbir hareketin olmamasını ve arenanın kendisine açık olmasını istiyor. Tehlike sadece Filistin halkı için değil, genel olarak ulusumuz içindir; çünkü düşmanlar bu ulusun sahip olduklarını kıskanmakta ve onlara göz dikmektedir.
– Düşmanlar bu ulusu yok etmek istiyor ve Filistin’de yaptıklarını başka herhangi bir ülkede de yapabilirler. ABD, Irak ve Afganistan’da yaptığını, bölgenin çehresini değiştirmek için siyonist projenin bir parçası olarak başka herhangi bir ülkede de yapabilir.
– Ulusumuzun Amerika ve “İsrail” korkusu düğümünden kurtulması gerekiyor. Çünkü bu korku ulus için bir koruma sağlamıyor, aksine onu tedbir ve karşı koyma yerine teslimiyete itiyor. Korku, ülkenin yönetimini ve halkının çoğunu teslimiyete, boyun eğmeye, itaate, Amerikan ve “İsrail” gündemine teslim olmaya yöneltmektedir.
– Düşmanlarımız öylesine kin ve kompleks sahibidirler ki, kendilerine düşmanlık beslemeseler bile, ulusumuzun hiçbir insanının saygın bir konumda olmasını kabul etmezler. “İsrail” düşmanı, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde soykırım gerçekleştirme bağlamında daha canice ve kanlı olan yeni bir plan tasarladı.
– Filistin halkının toplu katliamında şehit olanların çoğu çocuk ve kadındır. “İsrailli” düşman, Amerikan sığınak imha bombalarıyla çadırları hedef alıyor. İsrail düşmanı, Filistin halkını yok etmek amacıyla açlık, zorla yerinden etme ve yaşamın tüm unsurlarını yok etmeyi hedefliyor.
– Tablo tüm dünya için açık olmasına rağmen, çoğu halk, örgüt ve uluslararası kurumdan hala ciddi bir adım gelmiyor.
HEDEF ALINAN AMERİKAN GEMİSİ ABRAHAM LİNCOLN KAÇTI
– Ülkemiz, “Vaat edilen fetih ve kutsal cihat savaşı” çerçevesinde operasyon ve faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu hafta 29 balistik füze, seyir füzesi ve İHA ile askeri operasyonlar gerçekleştirdik.
– Askerî operasyonlarımızın bir kısmı, işgal altındaki Filistin’in derinliklerine ve güneyine doğru, Yafa (Tel Aviv), Aşkelon, Ümmü’l Reşreş (Eylat) ve İsrail düşmanının Necef Çölü’ndeki bir hava üssüne yöneliktir; diğer bir kısmı ise denizlere uzanmaktadır.
– Deniz operasyonlarımızın en önemlisi, hedef alındıktan sonra yüzlerce mil kaçan ABD uçak gemisi Abraham Lincoln’ün Umman Denizi’nde hedef alınmasıydı.
– Daha önce Kızıldeniz’de bulunan ABD uçak gemisinin kaçışından sonra düşman Kızıldeniz’den kaçınmaya başladı ve o zamandan beri hiçbir uçak gemisi Kızıldeniz’e girmedi.
– ABD uçak gemisi bazen Körfez’den Umman Denizi’ne veya Hint Okyanusu’nun eteklerine ya da Arap Denizi’nde gizlilik ve kamuflajla hareket etti. Bazı durumlarda ABD uçak gemisi, hedef alınma korkusuyla bazı Afrika kıyılarına yaklaştı.
– Yemen dışında hiçbir ülke, Amerikan uçak gemisini hedef alma kararı almamıştır. Kim Amerikan uçak gemisini hedef alma kararı alıp bunu fiilen hayata geçirerek, onu hedef almak için füzeler ve İHA’lar fırlatma cesaretini gösterebilir?
– Amerikalılar, başlangıçta reddettikleri bu meseleyi zaman zaman küçümsüyor, ancak daha sonra Kızıldeniz’den kaçan önceki uçak gemisinden sorumlu yetkililerden bile itiraflar geliyor..
– Arap Denizi’nde uçak gemisi hedef alınırken, Kızıldeniz’de de iki Amerikan savaş gemisi hedef alındı. Deniz operasyonu, ABD’nin “İsrail” düşmanını desteklediği saldırganlık ilanından bu yana o gece ülkemize karşı en büyük hava saldırısını gerçekleştirmeye hazırlandığı bir zamanda gerçekleştirildi.
– Amerikan uçak gemisi Abraham Lincoln, Arap Denizi’nin en uzak noktasında hedef alınmasının ardından yüzlerce mil kaçtı.
HER ABD BAŞKANI, “İSRAİL”İ DESTEKLEMEKLE ÖVÜNÜR
– Amerika, “İsrail”in Filistin halkına yönelik suçları, saldırganlığı ve soykırımında ona destek olmayı kendine bir görev olarak görüyorken; biz ise Filistin halkına destek vermeyi her bakımdan bir görev sayıyoruz.
– Düşman “İsrail”, Gazze Şeridi ve Lübnan halkına karşı ABD’nin de katıldığı saldırganlıklarını sürdürdükleri müddetçe biz de operasyonlarımıza devam edeceğiz. Keşke Filistin halkına destek için çok daha fazlasını yapabilsek… Bu nedenle, daha büyük adımlar atmak için çabalıyoruz ve operasyonlarımızı sürdürüyoruz.
– Amerika, uçak gemisini Kızıldeniz’e getirmek isterse onu hedef alınmaya daha da yaklaştırmış olacaktır; eğer buna cesaret etmek istiyorsa, buyursun denesin.
– Amerikalılar ne yaparsa yapsın bizim duruşumuz değişmez. Biz Yüce Allah’a güveniyoruz ve halkımız da basiret, bilinç, sorumluluk duygusu ve duruşuna olan tam inancıyla hareket ediyor.
– Yemen halkının geçen haftaki meydanlara çıkışı, tüm dünyada eşi benzeri görülmemiş büyük bir milyonluk çıkıştı. Halkımızın milyonluk katılımı Trump’a, siyonist caniye, Biden’a, Amerikan ve “İsrail” kibrine ve dünyanın tüm tiranlarına meydan okudu.
– ABD’nin tutumu siyonist proje çerçevesinde agresiftir ve her ABD başkanı, siyonist varlığı desteklemek için daha fazlasını yapmaya çalışmaktadır.
– Her ABD başkanı, İsrail’i desteklemekle övünür; Trump da “İsrail’in büyük dostu” olan bir Dışişleri Bakanı seçerek siyonist olduğunu söylüyor.
– Filistin davasını desteklemek ve ulusumuza düşman olan siyonist projeye karşı koymak için her zaman daha fazlasını yapmaya çalışacağız.
– Hamas‘taki mücahit kardeşlerimiz Filistin halkına destek gösterileri için çağrıda bulundular ve halkımız bu çağrıya kayıtsız kalmayacaktır.
– Halkımız mazlumdur, adaletsizliğin acısını tatmış ve zalimlerin zulmüne uğramış ancak özgür, onurlu, mert, vefalı, değerlere sahip, vicdanı yaşayan bir halktır.
– Sevgili halkımızı yarın, başkentte ve kentlerde, Filistin ve Lübnan’daki mücahitlerin ve mazlumların çağrısına yanıt vermeye çağırıyorum.”