İran İslam Devrimi Lideri Ayetullah Hamanei ( آیتالله خامنهای )Siyonist rejimin 13 Haziran’da İran’a yönelik saldırısı üzerine bugün televizyonda yayınlanan ikinci konuşmasında “Amerika Birleşik Devletleri Başkanı bizi tehdit ediyor. Alçakça bir ifadeyle İran milletinden gelip kendisine teslim olmalarını istiyor. Tehdidi, onların tehditlerinden korkan kimselere yapsınlar. İran halkı, tehdit edenlerin tehditleri karşısında korkuya kapılmaz.” dedi.
SEYYİD ALİ HAMANEİ’İN KONUŞMASI ŞÖYLE:
Bismillahirrahmanirrahim
– Yüce İran milletine selamlarımı sunuyorum. Öncelikle ifade etmek istediğim konu, son dönemde düşmanların ülkemize karşı başlattığı olayda aziz milletimizin sergilediği tutumu takdir etmektir. İran milleti hem vakur, hem cesur, hem de zamanlamayı bilen bir millet olduğunu gösterdi. Gadir Bayramı gününde halkın dünyaya sergilediği o büyük hareket, çok anlamlı bir gösteriydi; halkın katıldığı yürüyüşler, son birkaç gündeki toplu etkinlikler, cuma namazlarına ve ardından yapılan yürüyüşlere yoğun katılımı, milletimizin aklî ve manevî olgunluğunu, cesaretini ve zamanlamadaki bilincini ortaya koydu. Allah’a hamd ediyorum ki, bu imanlı milleti böyle bir manevi ve maddi kudretle donatmıştır.
– Burada, düşmanın saldırısı karşısında televizyon sunucusu hanımefendinin(1) gerçekleştirdiği o anlamlı ve güzel harekete de değinmek isterim: Tekbir getirerek milletin gücünü tüm dünyaya yansıtması; bu, tarihi ve çok değerli bir olaydır.
– İkinci konu ise, bu akılsızca ve haince yapılan Siyonist rejimin ülkemize saldırısı, hükümet yetkililerinin Amerikan tarafıyla dolaylı ve aracılı görüşmeler yürüttüğü bir zamanda meydana geldi. İran tarafından herhangi bir askeri hareket ya da sertlik işareti yoktu. Elbette baştan beri, bu haince saldırının arkasında Amerika’nın da parmağı olduğu tahmin ediliyordu; ancak onların son dönemdeki açıklamaları bu tahmini her geçen gün daha da güçlendiriyor.
– İran milleti, nasıl şimdiye kadar dayatılan savaş karşısında dimdik durmuşsa, dayatılan barış karşısında da aynı kararlılıkla duracaktır. İran milleti, hiçbir zorbalık karşısında boyun eğmez. Düşünürler, kalem erbabı, özellikle dünya kamuoyuyla bağlantılı olanlar, bu anlamları ve gerçekleri açıklamalı, halka anlatmalı, düşmanın sahte propagandalarıyla hakikatin çarpıtılmasına izin vermemelidir.
– Siyonist düşman büyük bir hata yaptı, büyük bir cinayet işledi ve cezalandırılmalıdır – ve zaten cezalandırılmaktadır. Şu anda da cezalandırılıyor. İran milleti ve silahlı kuvvetlerimizin bu habis düşmana verdiği cezalar ve gelecekte planladıkları cezalar, ağır olacaktır ve onu zayıflatmıştır. Amerikalı dostlarının sahneye çıkıp konuşmaya başlaması da onun zayıflığının ve acizliğinin bir göstergesidir.
– Son konuya gelirsek, son günlerde ABD Başkanı tehditler savuruyor, bizi tehdit ediyor; bir yandan tehdit ediyor, diğer yandan gayri ahlaki ve kabul edilemez bir dille İran milletine açıkça “gelin, teslim olun” diyor. İnsan bu sözleri görünce gerçekten şaşırıyor. Öncelikle, tehdit edilmesi gereken biri varsa, o da tehditten korkan kişidir. İran milleti, tehditler karşısında korkmadığını açıkça göstermiştir. “Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz” (Al-i İmran 139); İran milleti buna inanmaktadır. Tehdit, İran milletinin davranışlarını ve düşüncelerini etkilemez.
– İkincisi, İran milletine “teslim olun” demek akıllıca bir söz değildir. İran’ı tanıyan, İran milletini ve tarihini bilen akıl sahipleri asla böyle bir laf etmezler. Neyin karşısında teslim olunacak? İran milleti teslim olacak bir millet değildir. Biz kimseye saldırmadık ve kimsenin saldırısını da kabul etmeyiz; hiçbir saldırı karşısında da boyun eğmeyiz. Bu, İran milletinin mantığıdır, ruhudur.
– Amerikalılar – özellikle bu bölgenin siyasetini bilenler – çok iyi biliyorlar ki, Amerika’nın bu olaya müdahil olması kesinlikle onun zararına olur. Amerika’nın bu konuda alacağı darbe, İran’ın göreceği zarardan katbekat fazla olacaktır. Eğer Amerika bu alana askeri olarak girerse, alacağı darbe kesinlikle telafisi mümkün olmayan bir zarar olacaktır.
– Aziz milletimize şunu söylüyorum: Bu kutsal ayeti her zaman hatırlayın. Hamdolsun hayat olağan şekilde devam ediyor. Düşman sizin ondan korktuğunuzu, zayıf düştüğünüzü hissetmesin. Düşman böyle bir hisse kapılırsa, yakanızdan düşmez. Bugüne kadar sergilediğiniz tutumu aynen sürdürün. Hizmet işleriyle görevli olanlar, halkla doğrudan ilgilenenler, tebliğat ve tebyin görevini üstlenenler, işlerini güçlü bir şekilde devam ettirsinler ve Yüce Allah’a tevekkül etsinler. “Yardım ve zafer ancak mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi Allah katındadır. (Al-i İmran 126)”; kesin olarak Yüce Allah İran milletini ve hakikati zaferle buluşturacaktır inşallah.
Ve’s-selamü aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh.