KADIN CİNAYETLERİNİ DURDURACAĞIZ

Tüm dünyada kadınların mücadelesi sürüyor. Kadınlar, Türkiye’de “ölmek İstemiyoruz” diye haykırırken Arjantin’de “bir kişi daha eksilmeyeceğiz” diye haykırıyor. Ağır baskıların olduğu, zor coğrafyalarda bile kadınlar haklarını aramaktan bir adım geri durmuyor. Tüm coğrafyalarda, kadınlar eşitlik için mücadele ediyor.

Emine Bulut, Helin Palandöken, Özgecan Aslan, Münevver Karabulut, Ayşe Paşalı… Bu ülkede öldürülen yüzlerce kadından sadece birkaçı. Ama bu isimlerin her biri tüm ülkenin, tüm kadınların hafızasına, kadınların mücadelesiyle kazındı. Artık tüm dünyada ve Türkiye’de kadınlar, kadın erkek eşitliği olmadığında; kadın cinayetlerinin, kadına yönelik şiddetin durmayacağının farkında. Erkeklerin kadınların hayatı üzerinde kurduğu tahakkümün, kadınların da erkekler kadar eşit haklarla yaşaması gerektiğinin farkında. Bu haklı mücadele işte bu yüzden büyüyor, işte bu yüzden durdurulamaz: Kadın cinayetleri durdurup eşitliği sağlayana kadar.

Kadınlar artık ölmek istemiyoruz diyerek sessiz kalmıyor. Artık toplumsallaşan bir kadın mücadelesi var. Toplumun her kesiminden kadının katıldığı, toplumun her kesiminin yükselttiği bir kadın cinayetlerini durdurma mücadelesi var.

İşte bu mücadele ile kadın cinayetlerini azaltmak mümkün oluyor. Eylül ayında 53 olan kadın cinayeti, ekim ayında 36’ya düştü. Kadın cinayeti davalarında faillerin çeşitli bahanelerle indirim almaya çalışmasına rağmen artık hakimler kolayca indirim veremiyor. Şiddet uygulayıp işkence eden ama serbest bırakılanlar, kadınların ve toplumun baskısıyla gerekli cezaları alabiliyor. Bu örnekler elbette ki önemlidir, ancak esas yapılması gereken kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin durdurulması için gerekli tüm önleyici ve koruyucu tedbirlerin uygulanması, tüm kadın cinayeti davalarında indirimlerin sınırlandırılması, uygulanan şiddet ölçüsünde gerekli cezaların verilmesidir.

İstanbul Sözleşmesi, 6284 Sayılı Koruma Kanunu uygulanacak

İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Koruma Kanunu etkin bir şekilde uygulansaydı, yüzlerce kadın hayatta olabilirdi. Tam da burada kadınlar şiddetsiz bir yaşam için İstanbul Sözleşmesi’ne, bir şifre olan 6284 sayılı Koruma Kanunu’na dayanıyor. Tam ve etkin uygulanan bir İstanbul Sözleşmesi kadınları yaşatır. Her biri kadınların hayatta kalması için önleyici, koruyucu tedbirleri hayata geçirmeyi, kadınları güçlendirici politikalar geliştirmeyi hedefler. Bunun için de somut, detaylı ve kurumlara yönelik görevler belirler. Erkeklere cesaret veren koşullar topyekün ortadan kaldırılmadıkça, kadınların tam olarak eşit ve özgür bir hayat sürdürmesi mümkün değildir.

Bizler için tek iyi olan kadınların büyüyen mücadelesi ve bununla birlikte hayatta tutabildiğimiz kadınlardır. Karamsarlığa yer yok, örgütlü mücadeleyi yükseltmeye ihtiyaç var.

Dünyanın dört bir yanında eşitsizliğe, yoksulluğa karşı mücadelede kadınlar en önlerde yerlerini alıyor. Krizin en ağır koşullarında artan yoksulluğa, işten çıkarmalara karşı ülkemizde de mücadele edenler artıyor. Kadın erkek eşitliği için mücadele ettiğimiz gibi, tüm eşitsizlikler ortadan kalkana dek de mücadelemizi sürdüreceğiz. Tek bir kadının dahi öldürülmediği bir ülkeye kavuşana kadar elbette durmayacağız. Kararlılıkla ve örgütlüğümüzle mücadele edeceğiz. Mirabel Kardeşleri hatıramızda değil mücadelemizde yaşatacağız

İstanbul Sözleşmesini ve 6284 Sayılı Koruma Kanunu’nu uygulatacağız.

Kadın cinayetlerini durduracağız!

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde kadınları yaşatmak için hep birlikte yürüyelim.

24 Kasım Pazar
15.00
Kadıköy