Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) Genel Sekreter Yardımcısı Cemil Mezher, Siyasi Büro ve Merkez Komitesi üyeleri bugün FHKC’nin Şam ofisinde, Küba’nın Suriye Büyükelçisi Miguel Porto Parga ile bir araya geldi.
Küba büyükelçisini Cemil Mezher liderliğinde halk cephesi heyet karşıladı. FHKC ile Küba arasında bir halk ve önderlik olarak, birliğe ve emperyalist saldırgana ve onun bölgedeki maşası Siyonist varlığa karşı koymaya dayanan devrimci bir programa dayanan tarihsel ikili ilişkiyi vurguladı.
Mezher, Cephe’nin, mücadelede birlikte oldukları Küba’daki yoldaşlarla ilişkileri derinleştirme ve daha da güçlendirme vurgusu yaptı. FHKC’nin önde gelen bir delegasyonunun Aralık ayı ortalarında, liderlik heyeti olarak Küba Komünist Partisi önderliği, Merkez Komitesi, halk ve devrimci kurumları ve hükümeti ile görüşeceği bir program dahilinde Küba’yı ziyaret edeceğini duyurdu.
Mezher, Filistin davasının maruz kaldığı komplolara, tehlikelere ve tehditlere ek olarak, Filistin halkına karşı devam eden Siyonist saldırganlığı, ABD’nin Siyonist oluşumla aynı çizgide devam eden emperyalist vahşetine ve uluslararası sistemin çifte standartlarına dikkat çekti.
İnsanlığa açlık, yoksulluk, savaş ve işgallerden başka bir şey vadetmeyen tek kutuplu sistemin artık sonlandırılması gerektiği, alternatifinin ise özgürlüğün, adaletin ve kalkınmanın sağlanmasına katkıda bulunan çok kutuplu bir sistem olması ve sömürgeci politikaları ve halkların zenginliğini yağmalayan, talan eden ve tüketen emperyalist politikaların durdurulması gerektiğini vurguladı.
Mezher, Bölünmeyi sona erdirme ve Filistin halkının ulusal birliğini yeniden tesis etme, işgalden kurtuluş mücadelesini sürdürme yolunda Cezayir’de yapılan görüşmelerin ileri bir adım olduğuna dair umudunu dile getirdi.
Küba Büyükelçisi Parga ise, FHKC ve Küba arasındaki tarihsel ilişkiyi vurgulayarak, Cephe önderliğinde gerçekleşen ziyaret ve toplantıdan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Küba’nın Filistin Devleti’nin başkenti olan kurtarılmış Kudüs‘teki büyükelçisi olarak akredite edileceği umudunu dile getirerek, bölünmenin devamının emperyalist ABD ve müttefiki için bulunmaz bir fırsat oluşturduğu için Filistin ulusal birliğinin önemini vurguladı.
Kudüs’ün kılıcı savaşının, savaşmaya hazır askeri gücün bir örneği olduğunu ve Filistin güçleri ne kadar çok birleşirse, Filistin halkının direnme yeteneğinin o kadar arttığını, çabaların birleştirilmesini ve birliğin yeniden kurulmasını talep ettiğini, çünkü düşman bir örgütü hedef alan ve diğerini etkisiz hale getiren bir politika ile direnişi bölmeyi ve parçalamayı hedefler vurgusu yaptı.
Ayrıca Siyonist düşmanla normalleşmenin Filistin halkının sırtındaki bir hançer olduğunu vurgulayarak, Siyonist düşmanın Kudüs’ün kılıcı için savaşın ilk gününde gerçeği susturmak amacıyla basın ajanslarını hedef aldığını kaydetti. Küba, Filistin halkıyla gerçek bir dostluk içindeydi ve Filistin’de olup bitenlerin gerçekliğini tüm dünyaya iletmek ve Filistin’in sesini duyurmak için tüm araçları kullanmıştı.
FHKC Uluslararası İlişkiler Başkanı Mahir Taher ise, Büyükelçi tarafından gündeme getirilen tüm konularda Cephe’nin kesiştiği noktayı vurgulayarak, Filistin’in durumunun karmaşık olduğunu ve Cephe’nin birliği yeniden tesis etmek için mücadele etmeye devam ettiğini ve şimdi Cezayir’de işletilen sürecin umut verici olduğunu belirtti.
FHKC Genel Sekreter Yardımcısı Cemil Mezher, Büyükelçi’ye Cezayir’deki bir sonraki diyalog turundaki partilerin halkımızın özlemlerini yerine getireceğine dair umudunu dile getirerek, Cezayir’in, Filistin birliğini yeniden tesis etme vizyonuna sahip olduğuna işaret ederek ve bu turun önceki diyalog turlarının bir devamı olduğunu ifade etti. Dar partizan çıkarlara, önyargıya karşı, halk iradesinin, ulusal ihtiyacın gerekliliklerinin üstün gelmesi gerektiğini vurguladı.