İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ MECLİSİ: İSİG RAPORU
İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, 2019 yılında yaşanan iş cinayetlerine ilişkin hazırlanan raporu bugün Süreyya Operası önünde yapılan basın açıklaması ile kamuoyuyla paylaştı.
“2019 Yılında En Az 1736 İşçi İş Cinayetinde Yaşamını Yitirdi – Yaşamak ve Yaşatmak İçin Direneceğiz” yazılı pankart açan İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin yaptığı açıklamaya gönüllülerinin yanısıra sendika ve meslek odalarından temsilciler, Esenyurt Özel Doğa Hastanesi’nde iş cinayetinde yaşımını yitiren Eren Eroğlu’nun babası Erdinç Eroğlu, İnşaat İşçileri Sendikası, Devrimci Yapı İşçileri Sendikası, İyi Sen, Deriteksı, Enerji Sen, Dev Sağlık İş, gibi işçi sendikalarından temsilciler ve işçiler, İşçi Temsicileri Konseyi Hazırlık Komiteleri, İşçi İttifak, İşçi Dayanışma Derneği, demokratik kitle örgütleri katıldı.
- 2019 YILI
İş cinayetleri raporunda yer alan verilerin yüzde 79’unu ulusal ve yerel basından; yüzde 21’ini ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri ve sendikalardan öğrendikleri bilgilere dayandığını aktaran Onur Deniz 2019 yılında en az 1736 işçi yaşamını yitirdiğini bunlardan 115’inin kadın, 1721’inin ise erkek işçi olduğunu, 29’u 15 yaşın altında olmak üzere 67 çocuk işçinin iş cinayetinde yaşamını yitirdiğini belirtti.
Yine iş cinayetinde yaşamını yitiren işçilerden;
Çoğunluğu Suriyeli ve Afganistanlı olmak üzere olmak üzere 112’si göçmen/mülteci işçi…
181 işçi İstanbul’da, 74 işçi İzmir’de, 72 işçi Antalya’da, 71 işçi Kocaeli’de; 66 işçi Bursa’da ve 56 işçi Ankara’da yaşamını yitirdi…
İşçilerin 442’si tarım, 336’sı inşaat, 234’ü taşımacılık, 105’i belediye/genel işler, 104’ü ticaret/büro, 70’i metal, 63’ü madencilik ve 50’si enerji işkolunda çalışıyordu…
Ölüm nedenlerinin 392’si trafik/servis kazası, 285’i ezilme/göçük, 259’u yüksekten düşme, 202’si kalp krizi/beyin kanamasıydı…
- İŞÇİLERE KARŞI BİR SAVAŞ
“Tehlikeli işlerde çalışanlar -ki ilk akla gelen maden işçileri- ailesiyle vedalaşmadan işe çıkamıyor” diyen Deniz, iktidar, bürokrasi ve patronların ise iş cinayetlerini kaza, kader, fıtrat, güvensiz davranış, eğitimsizlik olarak gördüğüne dikkat çekti.
Bu cinayetlerinin nedeni neoliberal düzenin ucuz ve güvencesiz istihdam politikaları ve sermaye birikim stratejisi olduğunu ve işçi sınıfı bu şartlarda çalıştırılırsa ölüm kaçınılmaz olduğunu ifade eden Deniz işçi sınıfının acil taleplerini ise şöyle sıraladı.
1- Ölen işçilerin yüzde 98’i sendika üyesi değildir. Yani sendikasız çalışmak ölüm demektir. İş cinayetlerinin önlenmesi, sağlıklı ve güvenli çalışmanın ön koşulu işçi katılımıdır. İşçiler ancak sendikalaşarak bunu sağlayabilir. Ülkemizde sendikaya üye olan işçiler işten atılıyor, sermaye işyerlerinde sendika istemiyor ya da istediği sendikayı getiriyor. Devlet daha ileri giderek sendikaların yapacağı basın açıklamalarını, toplantıları ve grevleri yani toplu pazarlık hakkını yasaklıyor. Bu noktada işyeri İSİG kurulları, çalışan temsilciliği ve genel olarak sendikal örgütlenme üzerindeki baskılar sona erdirilmelidir. Grev yasaklarına son verilmelidir…
2- İşyerlerinde işçilere keyfi bir biçimde iş tanımı dışında işler yaptırılıyor. Çalışma saatleri günde 10-12 saate ulaşıyor. Mesai ücretleri, izin hakları vb. verilmiyor. Özellikle taşeron işçiler bu koşullarda çalışırken şimdi taşerona rahmet okutacak kiralık işçilik gibi kölelik uygulamaları getiriliyor. Özelde veya kamuda tüm güvencesiz çalıştırma biçimlerine son verilmelidir…
3- İş cinayetlerinin sorumlusu patronlar, bürokratlar ve siyasiler yargılanmıyor. Yargılananlar ise çoğunlukla günah keçisi haline getirilen iş güvenliği uzmanlarıdır. Yine mahkemeler iş cinayetlerini cezalandırmıyor, failleri ’24 taksitli para cezası vererek serbest bırakıyor’. İş cinayetlerinin sorumlusu patronlar, bürokratlar ve siyasiler yargılanmalıdır.
Onur Deniz sözlerini “İş cinayetleri son bulsun. Yaşamak ve yaşatmak için direneceğiz” diyerek tamamladı.
Basın açıklaması “Çalışırken Ölmek İstemiyoruz”, “Yaşamak Yaşatmak İçin Direneceğiz” sloganlarıyla sona erdi.