Şeyh Naim Kasım: Nasrallah’ın cenaze töreni 23 Şubat’ta yapılacak

24
image_pdf

Lübnan’ın güneyindeki son gelişmeleri ele alan Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, Direniş Cephesinin şehit lideri “Seyyid Hasan Nasrallah’ın cenaze töreninin 23 Şubat 2025 Pazar günü yapılacağını” duyurdu.

Hizbullah’ın Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, 2 Şubat Pazar günü yaptığı konuşmasında Şaban ayının 3, 4 ve 5. günleri münasebetiyle, İmam Hüseyin (a.s), Ebu’l-Fazl el-Abbas (a.s) ve İmam Zeynelabidin’in (a.s) doğumları vesilesiyle tüm Müslümanları tebrik etti.

Genel Sekreter, Kassam Tugaylarının Genelkurmay Başkanı Muhammed El Dayf ve Mervan İsa’nın şehadeti nedeniyle Filistin halkına ve Gazze’deki tüm direniş liderlerine başsağlığı ve taziyelerini iletti.

Naim Kasım, “Gazze’de yaşananlar Filistin halkı için gerçek bir zaferdir ve direnişin devam etmesinden dolayı onları tebrik ediyoruz. Özgür esirlerin geri dönüş sahneleri Filistin halkı için bir zaferdir.” dedi.

Şeyh Naim Kasım, direniş şehidlerinin lideri Seyyid Hasan Nasrallah‘ın “resmi cenaze töreninin 23 Şubat 2025 Pazar günü yapılacağını’’ duyurdu. Kasım, “Seyyid Hasan Nasrallah’ın havaalanı yolu üzerindeki bir arsaya, Seyyid Haşim Safiyüddin’in ise kendi kasabasına defnedileceğini” belirtti ve şunu vurguladı:

“Cenaze töreninde Hizbullah Genel Sekreteri olarak anılacak olan büyük şehidimiz Seyyid Haşim Safiyuddin de yer alacaktır; Seyyid Safiyuddin şehadetinden önce Hizbullah Genel Sekreteri olarak atanmıştı. Ancak duyuru yapılmadan önce 3 Ekim’de şehit edildi. Güney Lübnan’daki köyü Deyr Kanun’da defnedilecektir.’’

Tören için “Biz ahdimize bağlıyız” slogan olarak seçildi.

Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım:

“Lübnan devletinin ateşkes anlaşmasının uygulanmasındaki sorumluluklarını yerine getirmesi için İsrail’in ihlallerine karşı sabırlı davrandık.

İşgal tarafından Güney Lübnan sınırında yapılanlar sadece bir saldırı olarak değil, ihlal olarak tanımlanabilir. “İsrail” anlaşmayı ihlal ediyor ve hiçbir şeyi umursamıyor. Ancak direniş bir yol ve seçimdir ve biz de uygun zamanda takdirimize göre hareket ederiz.

Amerika Birleşik Devletleri, “İsrail” ve dış ülkelerin korumasında, yenilgi propagandası yapan dahili bir ekibin de eşlik ettiği bir karşı kampanya var. Mutlak zaferden bahsetmedik çünkü bu, kârın da, kaybın da olduğu bir savaş.

Halkımız, ana başlıklarla ne kazandığını ve ne kaybettiğini biliyor. Biz kararlılıkla, “İsrail” işgalinin kırılmasıyla ve düşmanın direnişi sona erdirememesiyle bağlantılı bir zaferden bahsediyoruz.

Güney halkının geri dönüş sahnesi, bir halk kurtuluş duruşunu ve toprağı geri kazanmaya yönelik asil bir duruşu ifade ediyor. Güney Lübnan işgale karşı ayaklandı ve “İsrail’e” bu topraklarda kalacak yeri olmadığını söyledi. Halk, Direnişi ve ordusuyla birlikte, yan yana Lübnan’ı özgürleştirenlerdir. Halkın Direnişi, silahlı Direniş ve Lübnan Ordusu ile bütünleşmiştir.

Bazılarının iddia ettiği gibi tarihin dışında değiliz, ama ilkelerimiz var. Dış dünyaya boyun eğme, yenilgi ve teslim olma seçeneğini reddediyoruz. Hizbullah var olmaya devam edecek. Hizbullah’ın bayrağı göklerde dalgalanacak. İlkeli insanlar baskıya boyun eğmezler.’’


image_pdf
Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.