Yemen Lideri Seyyid Abdulmelik Bedreddin el-Husi, siyonist varlık “İsrail”in Lübnan halkına yönelik saldırısının Gazze halkına yönelik saldırıyla aynı olduğunu belirterek, direnişin birbiriyle bağlantılı olduğunu vurguladı.
Tarihsel hafızaya dayanarak, siyonist işgal ordusunun 2006’daki Lübnan yenilgisini hatırlatan Abdulmelik el-Husi, “Siyonist düşmanlar 2006’da başlarına neler geldiğini hatırlıyorlar. Hizbullah, her zamankinden daha güçlü ve her türlü olasılığa hazır” dedi.
26 Eylül 2024’te yaptığı konuşmada Abdulmelik el-Husi, devam eden saldırılar karşısında siyonist işgal ordusunun Lübnan’daki Direniş tarafından büyük bir yenilgiye uğratılacağının altını çizdi.
Ensarullah Hareketi Genel Sekreteri Abdulmelik El-Husi:
“- Gazze Şeridi
Düşmanın Gazze’deki suç sicili kabarıktır. Suçun niteliği ve yöntemi bakımından eşi benzeri yoktur, hedeflerini gerçekleştirmedeki başarısızlıkla da birleşmiştir. İsrail düşmanı esirlerini geri alamamış, Gazze’deki mücahitleri ortadan kaldıramamış ve günlük kayıplar verdiği bir bataklığa saplanmıştır. İsrail düşmanı, katliamlar, yıkım, aç bırakma ve ABD’nin desteği ile siyasi korumasına rağmen hedeflerine ulaşamamıştır.
– Batı Şeria ve Kudüs
Yerleşimci çeteleri, Mescid-i Aksa’yı sürekli olarak basmakta, orada dans partileri düzenleyip, uyduruk sözler tekrarlayarak İslam’a ve Müslümanlara hakaret etmektedirler. Batı Şeria’da düşman, günlük suçlar işlemekte, yerleşim faaliyetlerini genişletmekte, hatta bu ihlaller hayvanların zehirlenmesine kadar varmıştır.
– Lübnan ve Hizbullah
Siyonist düşman, Lübnan’da da Gazze’de olduğu gibi sivilleri öldürme ve evlerini yıkma şeklindeki suç yöntemlerine başvurarak tırmanışa geçti. Hizbullah’ın, saldırı başladığından bu yana Gazze’ye verdiği destek en güçlü ve cephelerde en etkili olanıdır. Hizbullah’ın rolü, düşmanla yüzleşmede özgün ve önemlidir. Kahramanlıkları, başarıları ve zaferleri, Filistin, Lübnan ve tüm ümmet için merkezi rolünü kanıtlamaktadır. Hizbullah, daha az imkana sahip olduğu dönemlerde bile İsrail düşmanına en büyük yenilgileri tattırmıştır. Bugün Hizbullah, iman dolu mücahitlerden oluşan yapısı, güçlü ve bilinçli halk desteğiyle her zamankinden daha güçlüdür. Hizbullah’ın destekçileri cihat atmosferini yaşıyor, fedakarlık yapıyor ve mücahitleri aracılığıyla zaferler kazanıyorlar, bu duruşlarıyla gurur duyuyorlar.
– Gazze Şeridi ve Hizbullah
İsrail’in Lübnan’daki tırmanıştaki amacı, Hizbullah’ın Gazze ve Filistin halkına destek vermesini engellemektir, ancak bu hedef gerçekleşmeyecektir. Hizbullah’ın Gazze’ye destek verme duruşu ilkesel, dini, insani ve ahlakidir, aynı zamanda Lübnan’ın çıkarınadır. Düşman, Filistin sahasında hedeflerine ulaşabilseydi ve Filistin sonrasında rahat hareket edebilseydi, Lübnan hedef alınacak ülkelerin başında gelirdi.
– İsrail ve Hizbullah
İsrail düşmanının Lübnan’ı hedef alma ve işgal etme geçmişi, halkına karşı en korkunç suçları işleme sicili bilinmektedir. Düşmanın Lübnan’a yönelik hain saldırılarına bakıldığında, saldırının sadece geçici bir durum olmadığı, önceden planlanmış bir çerçevede gerçekleştiği görülmektedir. Düşman, Lübnan’a ve Hizbullah’a saldırıya hazırlanıyor, bilgi toplama, hedefleme planı ve hazırlıklar konusunda adımlar atıyordu. Hizbullah’ın duruşundaki güç, saldırının büyüklüğüne rağmen direnci ve kararlılığı açıkça görülmektedir. Saldırının tüm köyleri hedef almasına rağmen, Hizbullah direniş için gerekli donanımlara sahip olup direnç gösterme ve zafer kazanma kapasitesine sahiptir. Lübnan ve Filistin’deki mücahitler, duruşlarını iman temelli olarak belirlemekte, cihat görevlerinin kutsallığını ve haklı duruşlarının farkındalığını yaşamaktadırlar. İsrail düşmanı, Lübnan’da bir kara harekatına girişirse başarılı olamayacaktır. Hizbullah, İsrail düşmanının saldırılarına güçlü ve artan bir şekilde yanıt veriyor ve büyük askeri kapasitelere sahiptir. Düşman, Lübnan’daki hedeflerinden birinin, suçlu Siyonistleri işgal altındaki Kuzey Filistin’e geri döndürmek olduğunu ilan ediyor, ancak bu saldırganlıkta daha fazla kaybedecek. Düşman, bir buçuk milyondan fazla kişiyi sığınaklara yönlendirmek zorunda kaldı ve Siyonist saldırılar genişledikçe Hizbullah’ın ateşi de yayılmaktadır. Hizbullah, tüm işgal altındaki Filistin’e ulaşabilecek füze kapasitesine sahiptir, bu yüzden düşman bu tırmanıştan kârlı çıkamayacaktır. İsrail düşmanı, ilan ettiği hedeflerine ve Lübnan halkını göç ettirerek elde etmeyi düşündüğü sonuçlara ulaşamayacaktır. Hizbullah, Allah’ın yardımıyla, sahip olduğu iman, kararlılık, tecrübe ve imkanlarla “Eğer siz acı çekiyorsanız, onlar da sizin gibi acı çekiyor” dengesini kurabilecek durumdadır. Lübnan ve Gazze’deki acıya karşılık, Siyonist düşman da acı çekecek, onlar sabır ve dayanıklılık açısından en zayıf olanlardır. Siyonistler, şu anda sığınakların kendilerine yetmediğinden ve sığınaklara kaçarken yerlerinin yetersizliğinden şikayet ediyorlar. Boşalmış birçok işgal altındaki kasaba ve köyleri gördüğümüzde, Hizbullah’ın güçlü etkisi görülmektedir, zira içindekiler korku içinde kaçmışlardır. Lübnan’daki herhangi bir kara saldırısı düşmana büyük kayıplar verecek ve kesin sonucu Allah’ın izniyle büyük bir yenilgi olacaktır. Siyonist düşmanlar, 2006 yılında başlarına gelenleri hatırlıyorlar, bu sefer olacaklar ise çok daha büyük olabilir. Ümmetimizi temin ederiz ki Hizbullah tamamen sağlam durumdadır ve şu anki gücü, geçmişteki herhangi bir zamandan daha fazladır. Hizbullah, sahip olduğu iman, kararlılık ve kabiliyetle etkili ve zafer kazandıracak bir konumda, Allah’ın izniyle zaferi elde edecektir.
– Ümmet ve Gazze
Ümmet için tehlike, Allah yolunda cihat bayrağını taşımasında ve düşmanlarına karşı koymasında değil; aksine, teslimiyet, hareketsizlik ve acizliktir. Tarih, ümmetin kayıtsız kalmasının halklarımıza büyük kayıplar verdiğini; ölümler, yaralanmalar ve vatan kayıpları ile onurun zedelenmesine neden olduğunu göstermektedir. Gazze Şeridi’ndeki mücahitlerin tecrübesi, İsrail düşmanına büyük kayıplar verdirerek önemli zaferler kazanmış, düşmanla yüzleşmede sağlam, kararlı ve dirençli bir duruş sergilemiştir. Ümmetimizin İsrail düşmanıyla mücadelesinde en önemli unsurlardan biri, bu düşmanın yok olacağına dair Kur’ani gerçeklere olan inançtır. İsrail düşmanının işlediği çok korkunç ve vahşi suçlar, onun kaçınılmaz bir şekilde yok olacağı gerçeğini asla değiştirmeyecektir. Umutsuzluk ve inanç eksikliği, bazılarını Siyonist düşmanla iş birliğine, onunla ortak olmaya ve ümmetin özgür evlatlarının direncini kırmaya yöneltmiştir. Umutsuzluk tehlikelidir ve düşmanla iş birliği yapanları kayba götürecek; aynı şekilde kayıtsızlık da kötü sonuçlar doğuracak ve onların akıbetlerini etkileyecektir. İsrail düşmanı ümmet için büyük bir tehlike oluşturmaktadır ve büyük kayıtsızlık, bu düşmanın tehlikesini büyütmekte ve elde ettiği sonuçları artırmaktadır. Düşman devletinin dayandığı şey, öldürme, tecavüz, işkence ve her türlü suçtur; halklarımız bu devletle nasıl yaşayabilir ya da onunla nasıl bir arada bulunabilir?
– Batı’nın İsrail’e desteği
Amerika, İngiltere ve Batı, İsrail düşmanını kendi parçaları olarak görmekte ve onu, ümmetimize karşı yürüttükleri emperyalist saldırgan hedefleri doğrultusunda desteklemektedir. Birçok Batılı, İsrail düşmanını desteklemekte, bunu dini bir görev olarak görmekte ve uygulamaktadır. Batı, İngiltere, Amerika ve küresel siyonizmle bağlantılı rejimler, İsrail düşmanını ümmetimize ve halklarımıza karşı bir mızrak ucu olarak kullanmak istemişlerdir. Batı, İngiltere, Amerika ve küresel siyonizmle bağlantılı rejimler, İsrail düşmanının Filistin’den daha geniş toprakları ele geçirmesini istemiş ve Filistin dışındaki işgalleri için de destek vermeye hazırdırlar. Ümmetimize karşı Batı’nın kini, emperyalist arzuları ve batıl inançları birleştiği için İsrail düşmanını desteklemekte ve ona kucak açmaktadırlar.
– Irak İslami Direnişi
Irak destek cephesi güçlüdür, operasyonları önemli ve etkili olup Ürdün Vadisi’nden Ummu Raşraş’a, Hayfa ve diğer bölgelere kadar dikkat çekici bir şekilde artmaktadır.
– Yemen’in Filistin ve Lübnan’a desteği
Yemen cephesindeki duruşumuz, Filistin ve Lübnan ile sabittir. Kızıldeniz, Arap Denizi ve Aden Körfezi, İsrail, Amerikan ve İngiliz düşmanlarına tamamen yasak bölge haline gelmiştir. Amerikan savaş gemileri, kaçak bir şekilde, en yüksek hızla gizlenerek ve ateş altında geçmektedir. Bu hafta 39 balistik, kanatlı füze ve insansız hava aracı ile operasyonlar gerçekleştirdik. Filistin-2 füzesi, Allah’ın yardımıyla büyük bir başarı olarak kabul ediliyor ve Gazze’yi desteklemek için beşinci aşama için hizmete girmiştir. Gazze ve genel olarak Filistin’i desteklemekten, Lübnan ve Hizbullah’a destek vermekten ve iş birliği yapmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Gazze’ye yönelik saldırılar devam ettikçe, destek cephelerinin tamamı da devam edecek ve Amerika ile İsrail’in bunu durdurma girişimleri başarısız olacaktır. Gazze yalnız kalmayacak ve Filistin halkına dediğimiz gibi, “Siz yalnız değilsiniz, sizinle beraberiz ve zafer gelene kadar da beraber olacağız” bu, asla geri adım atmayacağımız sabit imani duruşumuzdur. Amerika, ülkemizin tutumunu etkilemek için askeri saldırılar da dahil birçok yöntem kullandı, ancak hiçbir sonuç elde edemedi, aksine kabiliyetlerimizi geliştirmemize katkıda bulundu. Amerika, Gazze’yi destekleyen tutumumuzu etkilemek için ülkemize ekonomik ve insani baskı yaptı ve hala yapıyor, fitne ve kaos yaratmaya çalışıyor ama başarısız oluyor. Halkımız, iman güdüsüyle hareket ediyor, bu yüzden Amerika ve onun borazanları, halkımızı Gazze’yi desteklemekten caydırmak için yürüttükleri medya savaşı ve karalama girişimlerinde başarısız oluyorlar.
– Filistin’e destek eylemleri
Birçok ülkede protestolar devam ediyor, baskı ve şiddete rağmen, Amerika, Kanada ve diğer ülkelerde de gösteriler var. Yaklaşık 15 ülkede Filistin’e destek gösterileri var, Arap dünyasında ise bu gösteriler neredeyse yalnızca Yemen, Ürdün ve Fas ile sınırlı. Sevgili halkımızın kitlesel katılımı, seferberlik, askeri, siyasi ve medya duruşu ile bağış kampanyaları büyük bir coşkuyla devam ediyor. Aziz halkımız, kararlılığı, bilinçliliği, ciddiyeti ve bu duruşa bağlılığıyla, Allah’a güvenerek Amerikan-İsrail komplolarını ve tuzaklarını bozmuştur. Amerika, komplo ve düşmanca faaliyetleriyle ülkemizi durdurabileceğini sanıyorsa, bu yanlış ve geçersiz bir hesaptır, bu beklentisi asla gerçekleşmeyecektir. Aziz halkımız, Gazze ve Lübnan’ı desteklemek için haftalık milyonluk gösterilerle birlikte, askeri, siyasi ve medya faaliyetlerine devam etmektedir. Aziz halkımız, tüm faaliyetlerine devam edecek, Gazze ve Filistin halkının, Lübnan ve Hizbullah’ın yanında kararlılıkla durmaya devam edecektir. Aziz halkımız, ümmetin düşmanına karşı mücadele eden her İslam ülkesine destek olmak için samimi ve kararlı bir duruş sergileyecektir. Halkımız, Amerikalıların, ajanlarının, yandaşlarının ve onların propaganda araçlarının yaptıklarına aldırış etmeyecek ve her türlü tırmanışa karşı tırmanışla karşılık verecektir. Allah’ın izniyle, bu aşama, ülkemizin duruşuna, kabiliyetlerin geliştirilmesi ve Filistin 2 füzesi gibi diğer imkânların üretilmesi sayesinde daha büyük bir etki kazandıracaktır. Askeri kapasiteler geliştirilirken, iman, sabır ve vefayla harekete geçen geniş halk desteği ve coşkusu da artmaya devam etmektedir. Aziz halkımızı, yarın Cuma günü, Filistin ve Lübnan halklarını desteklemek için Sana ve diğer vilayetlerde milyonluk gösterilere katılmaya davet ediyorum. Filistin ve Lübnan halkları ile oradaki mücahitler, aziz halkımızdan sadece vefa, kararlılık ve samimiyet göreceklerdir.“
Çeviri: Fırat Gediklioğlu